27 Haziran 2010 Pazar

Masonik Şifrelerle Bezenmiş Zaman Kaybı Bir Kitap


Kitabın Adı: Kayıp Sembol

Yazarı: Dan Brown

Yayınevi: Altın Kitaplar


Bilmiyorum masonlukla ilgili hiç kitap okudunuz mu? Bilmiyorum onların tuhaf ayinlerini, tuhaf sembollerini, gizemli duruşuna dair ne biliyorsunuz? Bildiklerinizin üzerine bu kitabı okuduğunuzda biraz daha bilgi verme niyetiyle bilgi karmaşasını göreceksiniz. Ve bir babanın asla oğlunu hafife almaması üzerine temellendirilmiş karmaşıklıklar düzeni. İçine biraz bilim sosu, biraz CIA etkinliği, karmaşık ve anlaşılmaz sembolleri izahta dahi aynı karmaşıklık...

Dan Brown'un "Da Vinci Şifresi" ile kıyaslandığında pek bir şey ifade etmeyen bir roman. Dan Brown bu kitabı ile bana bir şey vermedi. Heyecan verici bazı enstantaneler olmasına rağmen kitabı bitirdiğimde "ne kitapmış be" izlenimi uyandırmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Kitabı okuma noktasında "Dan Brown kitabı" önyargısı ile alıp okuyabilirsiniz belki, ama zaman kaybı sonucuna ulaşabilirsiniz.

25 Haziran 2010 Cuma

Takip Edilmesi Gereken Bir Tartışma Programı


Program Adı: Ters Cephe

Yayınlandığı TV Kanalı: Kanaltürk

Yayın Günü ve Saati: Perşembe / 23.30

Sunan: Sami Dadağlıoğlu

Katılımcılar: Ümit Zileli, Ümit Özdağ, Fikri Akyüz, Rasim Ozan Kütahyalı


Bilmiyorum tartışma programları ile aranız nasıl. Biraz ateşli, biraz bilgi veren, bazen kafa karışıklığı sağlasa da televizyonda ilgiyle takip ettiğim ve faydalandığım bir program. Hepsi kendi dalında uzman olduğunu söyleyen katılımcılardan en ateşlileri her zamanki gibi Taraf gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı ile Cumhuriyet gazetesi yazarı Ümit Zileli. Fikri Özdağ'ın kelimelerle oynaması çok güzel enstantaneler de çıkartıyor. Ümit Özdağ'ın olaylara milliyetçi bir bakış ile bakması da ilgi odağı olmasını engellemiyor. Türkiye'de en güncel meselelere farklı bakış atan bu tartışma programını şiddetle tavsiye ederim. Bazen insanı çileden çıkardıkları oluyor ama zevk alarak izlediğim bir program. Rasim Ozan Kütahyalı'yı Taraf gazetesinden de takip ediyorum. Genç ve heyecanlı birisi. Vicdan ve ilkeli değerlendirmelerde bulunuyor... Bazen heyecanı hata yapmasını da sağlıyor ama onun bu heyecanı insanı üzmüyor. Kaçırırsanız üzülürsünüz denilebilecek bir program...

23 Haziran 2010 Çarşamba

Beğendiğim Filmlerden...

Film Adı: Green Zone
Türkçe Adı: Yeşil Bölge

Bazı filmler vardır, arşivliktir örneğin: Baba, Baba2, Bir Zamanlar Amerika, İyi Kötü Çirkin... Bu filmler gerçekten kayda değer güzellikte, izlemekten zevk alabileceğimiz filmlerdir.
Bazı filmler de vardır ki arşivlik olmayabilir ama tarihe farklı bir gözle bakmamızı sağlarlar. Kara Şahin Düştü filmi gibi... Bu filmde de Amerika'nın Irak'ı işgal etme sebebi olarak öne sürdüğü kitle imha silahlarının varlığını tartışmaya açıyor. Gerçek sebebini zaten bilen biliyordu. Yeşil Bölge, Irak işgaline kendi içinden eleştirel bir bakış açısı getiren güzel bir film. İzlediğinizde pişman olmayacaksınız...

21 Haziran 2010 Pazartesi

Darbeci Zihniyetin Liderlerinden Birisi de "nalları dikti"


Adı: İlhan Selçuk
İşi: Darbeci gazeteci
Gazetesi: Cumhuriyet

İlhan Selçuk... Bir darbenin hazırlığını yaparken başka tür darbeciler tarafından alaşağı edildi... Asla müslümanlardan hoşlanmadı, müslümanlar da ondan hiç haz etmedi. Hiç bir aklı başındaki müslümanın ona hakkını helal etmeyeceği aşikardır. Aklı fikri darbeden ve darbecilerden başka düşüncesi olmayan insan şekline bürünmüş bir ALIEN'di. Dünyadan böyle birisi eksildi diye muhakkak arkasından ağlayanlar olacaktır. Eh onlar da ağlasın artık.
Ziverbey köşkünde işkenceye maruz kaldı. Eğer kendi darbecileri kazansaydı kendisi kimlere işkence ederdi merak konusudur.
Tarihi not düşün: 21 Haziran 2010... Dünyayı terk ediş tarihi...
Allah'a inanır mıydı? Bilmiyorum. Rasulullah'a inanır mıydı? Sanmıyorum. Ahirete inanır mıydı? İnanmazdı. İnanmadığı ahirette kendisine başarılar dilerim. Kendi gibi ergenekon zihniyeti kimseler ve darbecilerle orda da darbe yapmaya çalışır artık...
(not: yukarıdaki "Nalları Dikti" ifadesi İlhan Selçuk'a aittir)

20 Haziran 2010 Pazar

yakın tarihimizde kamyon hikayeleri


Kitabın Adı: PUSU

Yazarı: Şamil Tayyar


Şamil Tayyar'ı tanırsınız. Bir kesim hiç sevmez onu... Olsun sevmesin.

Trafik kazaları ülkemizde artık kanıksanmıştır. Hatta trafik kazalarının olmadığı bir gün düşünülemez neredeyse. Eh birileri bu zaafı eğer görmüşse bu trafik kazaları maskesi altında öldürülmesi gerekenleri öldürmüş.. Kitabı okuduğunuzda "amma çok ölmemesi gerekenler ölmüş" diyorsunuz. Kitap yakın tarihimizde "ölmemesi gerekenler"in öldüğü ve özet olarak neredeyse işlendiği bir hızlı okuma kitabı sanki.

Şahsen ben bu kitabı yeterli görmedim, Şamil Tayyar'dan daha içerikli bir kitap beklerdim. Ama olsun, kitabı bir iki günde bitirdim, bilmiyorum siz de bitirdiğinizde ağzınızda aynı tat kaldı mı: Bu insanlar ölmeseydi acaba farklı bir çizgide olur muydu Türkiye? Acaba daha ölmesi gerekenler var mı? Kitabı okusanız da olur okumasanız da, ama okuduğunuzda özellikle Fikri Sağlar bölümü ilginizi çekebilir. Hala yaşıyor çünkü...

Alternatif Tarih Notları


Kitap Adı: Halide Edip
Yazarı: İpek Çalışlar

Kitabı okumadan önce Halide Edip ile ilgili önyargılarınız varsa bunları bir tarafa koyabilirsiniz. Örneğin O'nun "mandacı" olduğunu mu öğrendiniz, bunu kitabı okuduktan sonra siz karar verebilirsiniz. Örneğin O'nun yahudi olduğunu mu söylüyor birileri, sanırım çok da haksız sayılmazlar çünkü babası yahudi dönmesi. Atalarının yahudi olması gerçekleri örtmeye yetmez herhalde. Mustafa Kemal ile ile her konuda anlaşabilir miydi? Hayır... Öyle ki yurt dışına çıkmak ve sürgün günleri geçirmek zorunda kaldı. Kendisi şeriatçı mıydı, tabi ki hayır. Kadın erkek eşitliğini savunan ve Amerika ile İngiltere'de hatta Hindistan'da hatırı sayılır bir destekçisi de vardı. Hakkını teslim etmek gerekirse bildiklerimiz ve bilmediklerimizle Halide Edip'i daha iyi tanıma noktasında kitap çok şey veriyor. Ben okudum, tavsiye ederim