16 Şubat 2016 Salı

Ermeni Bir Çocuk Olma Mücadelesi: JERUSALEM

Kitabın Adı: Jerusalem

Yazarı: Markar Esayan

Kitabı okumayı bitiriş: 16 ŞUBAT 2016 / Salı







Kitapla ilgili Markar Esayan'ın Sabah gazetesinde yayınlanan röportajı:

Markar Esayan'ın son romanı Jerusalem, Timaş Yayınları tarafından yayımlandı.
Esayan kitapta, çocukluğuna dair bir anıdan yola çıkarak çocukluğun bütün hayatı şekillendiren travmalarını ele alıyor.
Annesi Türk, babası Ermeni olan küçük bir çocuk... Kendi rızası alınmadan Kudüs'teki bir yatılı Ermeni okuluna gönderilir. Küçücük yaşında yuvasından koparılır, küçücük kalbi yalnızlığıyla tanışır. Ayrılığın acısını derinden hissederken, kişiliğinin farklı yönlerini keşfeder ve sıkı dostluklar kurar.
Kitapta anlatılan kişi bir çocuk, evet, ama yazarın hikayeyi ele alış biçimi konuyu bütün zamanlarla ve insanlarla ilgili hale getiriyor.
Kahramanımız, bir zamanlar onunla aynı okula gönderilmiş olan Esayan olmaktan çıkıyor, 'biz' oluyor. Bu haliyle roman yaşadığımız kimi toplumsal travmaların kaynağını açıklıyor: "Anne babasından sağlıklı bir şekilde kopamamış, büyümekte zorlanan bir topluma benziyor bizimkisi."
Esayan bu romanı yazmaya 11-12 yıl önce başlamış ama bir türlü tamamlayamamış.
Ancak geçtiğimiz yıl, pankreas kanserine yakalanan annesinin başında beklerken toplayabilmiş çocukluğuyla yüzleşme cesaretini. Ve fakat; kitap boyunca sevgi dolu sözcüklerle söz ettiği anneciği kitap bitmeden ölmüş; görememiş Markar'ın bu yüzleşmesini.
Esayan, kitabının pedagojik açıdan da önemli olduğunu düşünüyor.
Kitabını okuyan ebeveynlerin, 'çocukları insanlaşmaya aday ayrı bir varlık olarak görmekten vazgeçecekleri' konusunda umutlu.
- Sizin hikayeniz mi bu anlattığınız? - Hayır, otobiyografik bir roman değil bu. Benim hayatımla örtüşen tarafları var ama tamamen otobiyografik bir öykü değil.
- Ne demek oluyor bu? Hayatınızdan ilham aldınız ama onu anlatmadınız mı? - Doğrudan kendi hayatınızı yazmaya karar verebilir ve yazarken biraz estetize edersiniz. Benim yaptığım bu değil. Ben oradan esinlenerek bir kurgu roman yazdım.
- Tamam da niye özellikle o hikayeden esinlendiniz? - Çünkü bu aslında evrensel ve hayati bir hikaye. Ayrılık... Küçük yaşta aileden kopma, yaşanan travmalar... Ayrılık teması edebiyatın özüdür. Kutsal kitaptaki cennetten kovulma sahnesini hatırlayın.
- Ama aynı zamanda kavuşmaktan ve arzulamaktan da söz ediyor kitabınız. - Bu ikisi birbirini tamamlayan şeyler. Bir geriye dönüş, yuvaya dönüş, cennete dönüş, rahme dönüş, vatana dönüş... Kitabın ana temalarından birisi de bu elbette. Aşk, sevgiliye dönüş, Allah'a dönüş. Hep bir dönüş var. Bir yerde bir mükemmellik vardır. Biz başta onun içerisinde bir şekilde yer almışızdır, oradan doğmuşuzdur. Ama o bizden alınmıştır. Buna ayrılık deriz.
- Onu özleriz! - Ve eylemlerimiz oraya dönmek üzerinde şekillenir. Bütün yapıp etmelerimiz harını ordan alır. Ama bu durum aynı zamanda çok nevrotik bir şeydir. Çünkü aslında, belki de oraya dönemeyeceğiz. Ya da döndüğümüz yer ayrıldığımız yer olmayacak.
- Ayrılan kişilerle dönen kişiler de aynı olmayacak. - Evet, hikaye bu.

ROMAN KENDİSİNİ YAZMAMI İSTEDİ - Üçüncü romanınız bu. Diğer ikisinden önce başlayıp sonra bitirdiğiniz. Anladığım kadarıyla bir tür hesaplaşmaydı sizi bu romanı yeniden ele alıp bitirmeye zorlayan... - Haklısınız. 11-12 yıllık bir hikaye bu. Ama öte yandan romanın ele aldığı temel sorunun önemini de bu süre içerisinde anladım. Çok özel bir ilişkimiz oldu romanın hikayesiyle. Yüreğime kelimelerin teker teker damlamasını ve zamanı geldiğinde 'Artık beni yaz!' demesini bekledim. 
- Nasıl geldi o zaman? 
- Geçen yıl annemi kaybettim. Annem pankreas kanseri oldu ve aniden hastalandı. 10 ay kadar bir mücadelemiz oldu hastalıkla. O süreçte ben romanı kaldığı yerden tekrar yazmaya başladım.
- Hatıralar geri geldi demek ki. - Evet! Bütün o çocukluktaki bastırdığımız, bastırmaya çalıştığımız o bütün canavarlar, bütün o kahramanlar geri geliyor.
- Romanınızın kahramanı 'büyüyünce Atatürk olmak isteyen' bir çocuk!.. - Enteresan değil mi? Bir Taraf gazetesi yazarının roman kahramanının Atatürk olmak istemesi. Valla, açıkçası benim bununla ilgili bir derdim yok. Tek derdim: Tarihin bütün yüklerinden arındırılması ve objektif bir dille ele alınması. Kutsallaştırılmadan ama değerini vermekten de kaçınılmadan anlaşılması.

'TANRI-YAZAR'LARI SEVMİYORUM - Roman kahramanınızın bir adı yok... - Üç romanımda da izlediğim ve inandığım bir usul var. Ben 'tanrı-yazar'a karşıyım. Bence yazar romanın içerisinde mümkün olduğu kadar yok olmalıdır. Bu postmodern romanın da önemsediği bir şey.
- Edebi akımların da ötesinde çok insani bir şey. - Didaktik, herşeye müdahale eden, satırlar arasından okuyucuya parmağını gösteren yazarlardan haz etmiyorum. Okurken de yazarken de sevmiyorum bu tarzı. Dolayısıyla romanımda da dikkatli davrandım. Açılış şartlarını ve karakterlerimi oluşturduktan sonra romanı onlarla birlikte yazdık. Onların tercih ve karakterlerinin romanda yer almasını önemsedim.
- Karakterin adsız olması, aynı zamanda bir kimlik krizine de karşılık gelmiyor mu bu durumda? - Ben aslında önceleri isim vermeyi düşündüm. Birkaç öneri hazırlayıp üzerinde düşündüm ama olmadı. Kahramanım, o isimleri kabul etmedi. Bunu da romandaki mahremiyeti korumak için yaptı.
- Türkiye'deki bazı sosyologlar mahrem teorileri attılar ortaya. İşte 'şimdi kuruldu', 'şimdi geldi', 'şimdi de göç ediyor' filan dediler. Onlardan mı etkilendiniz? - Ben açıkçası mahremin her zaman olduğuna ve hiçbir zaman bir yerlere gönderilemeyeceğine inananlardanım. Mahrem sonuçta insanın kendi kişiliğiyle ilgili. Dünyada 7 milyar insan var ve bunların hepsi ayrı birer 'mikrokozmoz.' Mahrem de bunun ana kuralı zaten.
EDEBİYATTA BİR MAHREM SINIRI OLMALI - Ama şöyle de bir çelişki de yok mu? Bazıları 'mahremin açıklanması'nı romanın doğuş ve varoluş sebebi olarak görür. 'Evlerin çatılarını kaldırıp içine bakmak...' Oysa siz romanınızın içinde yeni mahremler kurmaktan söz ediyorsunuz. - Mahremiyeti porno kavramından yola çıkarak da açıklayabiliriz. İnsanlar hem yalnız yaratıklardır hem de yalnızlıkla savaşan varlıklardır. Sanatın da doğal itkisi içini açmaktır. Yalnızlığını paylaşmak, yalnızlığını paylaşarak çoğalmaktır. İnsan içini dökmek ister. O yüzden resim yapar, müzik yapar, anlatır, roman yazar. Diğer insanlar da öyle; kendimizi açmaya çalışarak yaşıyoruz. Burası önemli ama burda dahî bir mahrem sınırı olması gerekir. Çünkü mahrem bizim varlığımızın, özgünlüğümüzün, tekliğimizin sığındığı bir yer. Onun tamamen açılması ve her şeyin gösterilmesi işi bir pornoya dönüştürür. Farklılıkları eritip tektipleştirme olur. Durmamız gereken bir yer var. Ben bunun iyi ve gerekli bir şey olduğunu düşünüyorum.

İrfan'ın Yorumu:
Yıllardır ülkemizde var olan Ermeni sorununa farklı bakış getiren ve iki tarafı da anlama kaygısı güden bir yazar vardı. Tam bir Anadolu çocuğu olan Hrant Dink bir suikast sonucu öldü. Onu dinlediğinizde bir Ermeni vatandaşdan çok bir Anadolu insanını dinliyor ve içiniz ısınmıyor değildi. İşte aynı damarın diğer ferdi olarak gösterebileceğimiz Markar Esayan da öyle. Kitabı çıktığında merakla alıp okumaya başladım. Çok cana yakın, içten, romanında bile kırıp dökmeden soruları, sorunları ve arayışları olan çocuk kahramanın çocukca, masumca arayışlarını güzel bir dille anlatan romanı tavsiye ederim. Hele Kudüs'deki müslüman aile ve Ermeni çocukların ilişkilerini anlatan ve Ekrem'in tarihi dokuları bir tarihçi edasıyla anlatması, Osmanlı'nın oradaki dokunuşlarını belirtmesi... Takdire şayan....


15 Şubat 2016 Pazartesi

Hepimiz Nah Amerikalıyız

Dizi Film Adı: The Americans



Film ile ilgili bilgi siteleri:


Dizi Film Konusu
Soğuk Savaş döneminde 1980'li yılların başlarında, Ronald Reagan'ın ABD başkanlık koltuğuna oturmasının hemen ardındaki zaman diliminde geçecek The Americans; Washington DC'de bir banliyöde çevreye iki Amerikalı görünümü veren, ebeveynlerinin gerçek kimliklerinden habersiz durumdaki iki çocuğa sahip ancak gerçekte iki KGB ajanı olan evli bir çift üzerine odaklanıyor.

Anlaşmalı evliliklerine rağmen, Soğuk Savaş dönemi daha yoğun ve hararetli bir hal aldıkça ikilinin birbirlerine olan bağlılıkları ve duyguları her geçen gün daha gerçekçi bir hal almaya başlayacaktır.

Altın Küre ödülü (1999 en iyi kadın oyuncu drama TV, Felicity) sahibi Keri Russell, Elizabeth Jennings olarak dizinin ana kadın karakterini canlandırırken, Elizabeth'in kocası Phillip Jennings karakterini Matthew Rhys (Brothers & Sisters) canlandıracak. Noah Emmerich (White Collar, The Walking Dead) ise aynı mahalleye taşınan, casuslarımız için bir tehdit olarak olarak beliren ve karşı istihbarat için çalışan FBI ajanı Stan rolüyle dizinin oyuncu kadrosunda yer alan bir diğer isim olacak

Dizi Film ile ilgili yorumlardan bazıları
Keşfedilmediği için kıymeti pek anlaşılmayan dizilerden biri. 1980'lerdeki ABD-SSCB soğuk savaşını ajanların gözünden anlatan ve oldukça akıcı bir hikayesi var. Dramayı, romantizmi, gerilimi ve aksiyonu dozunda ve tatmin edici şekilde vermeyi başaran çok başarılı bir yapım.Oyunculuklar kesinlikle harika. İlk sezonu gayet keyifle izledim ben ve ikinci sezon onayını almış olması da güzel haber çünkü çok daha keyifli bir ikinci sezon olacak gibi görünüyor. Yalnız bir ufak parantez açayım; ajan kelimesini duyanlar Bourne serisindeki gibi full aksiyon macera beklemesinler zira bu beklentilerini karşılayacak bir yapım değil. Fakat almasını bilene dizideki dozunda aksiyon ve olay örgüsü büyük keyif verir.

Diğer bir yorum:
Bu yılın iyilerinden .Homeland'den çok daha sürükleyici. Bence çok izleyeni olur.Henüz çoğu kişi bu dizinin farkında değil bence

İrfan'ın Yorumu:

Dizi filmi izlediğinizde Regan dönemindeki gerçekçi olaylar ile kurgunun ve casuslar dünyasının karmaşık atmosferine şahit olacaksınız. KGB ve CIA, FBI, MOSSAD ve benzeri istihbarat örgütlerinin birbirleri ile olan kozmopolit ilişkileri heyecanlı ve bir o kadar da merakla takip edeceksiniz. Homeland günümüz dünyasının istihbarat oyunlarını gerçekçi düzeyde göstermesine rağmen, soğuk savaş dönemlerinde ne olduğunu biraz daha yakından mercek altına alan bu diziyi kaçırmayın derim. Fakat uyarmadı demeyin, bu dünya yani casusların arasında dolaştığınızda kim gerçek kim değil bazen kafanız karışabilir. Aynı zamanda birbirlerini ayar çeken bu dünyanın elemanlarının nasıl acımasız olduğuna ve kadın, para, mevki vb. gibi unsurları nasıl hoyratça kullandıklarına şahit olursanız demedi demeyin...

11 Şubat 2016 Perşembe

FBI mı Mafyayı, Mafya mı FBI'ı ... ???

Filmin adı: Kara Düzen

Orjinal Adı: Black Mass

Film ile ilgili bilgi sitesi: http://www.sinemalar.com/film/87020/black-mass





Filmin Konusu

Güney Boston'da büyüyen iki çocukluk arkadaşı olan James 'Whitey' Bulger (Johnny Depp) ve John Connolly (Joel Edgerton) yıllar sonra yolları tekrar kesiştiğinde birbirlerini çok farklı noktalarda bulurlar: Bulger Boston'daki İrlanda mafyasının en önde gelen ismidir, Connolly ise FBI ajanı olmuştur. Terfi alabilmek için bölgenin bir diğer büyük gücü olan Angiulo Kardeşler çetesini çökertmek isteyen Connolly, bunun için Whitey'den yardım ister. Whitey de rakiplerini alt edebilmek için muhbirlik yapmayı kabul eder. Ancak bu tehlikeli işbirliği kısa süre içinde kontrolden çıkacak, bölge kaosa teslim olacaktır.

İRFAN'IN YORUMU

Mafya babasının kendi rakiplerini bertaraf edebilmek için zekice bir kurgu ile FBI'yı kullanması üzerine bir film. Enteresandır Devlet de yani FBI da mafyayı temizlemek için onu kullandığını sanıyor. Yani kim kimi kullanıyor sorusunun cevabı her zaman devlet olamayabiliyor..

Johny Depp farklı bir karakterle arz-ı endam ediyor...

Acımasız, ama klişe bir mafya babası rolu ile...

Mafya filmleri her zaman ilgi çeken filmlerden olmuştur. Bunların önde gelenleri ise Al Pacino'nun meşhur BABA serisidir. Bunun yanında Sergio Leone'nin Bir zamanlar Amerika filmi de aynı derecede kült olmuş bir filmdir. 

Artık referans noktaları bu filmler olunca değerlendirme de ona göre yapılabilir olmuştur.

Acımasızlık ve insafsızlığın tarihi yazılsa bu mafyaların çıktığı yerlere bakılması daha doğru olur, farklı yerlere bakmaktansa...

7 Şubat 2016 Pazar

Evlenmeyeceksin Eşittir Sapıtacaksın: Spotlight

Filmin Adı: Spotlight

Orjinal Adı: Spotlight



İrfan'ın Yorumu: Boston Globe adlı bir gazetenin kendi bölgesindeki hristiyan din adamlarının çocuklara taciz, tecavüz gibi pedofili bir alışkanlıklarının masaya yatırıldığı fıtratın baskı altına alındığında nelere mal olacağını anlatan enteresan bir sorgulama filmi.

Gerçek olaylardan esinlenerek bize sunulan filmde kardinallerin, papazların, devlet yetkililerinin, avukatların yer yer de halkın sessiz kaldığı. Bu sessizliğin de kimi zaman parayla, kimi zaman mevki ile, kimi zaman da farklı yöntemlerle kullanıldığını anlatan bir film.

Filmde biz müslümanlara yansıyan yönü ise İslam dininin hiçbir şart altında din adına evlenmeyi yasaklamaması. Hristiyan din adamlarının da evlenmelerinin yasaklanması sonucunda bu fıtri ihtiyacın baskı altına alınması sonucu ortaya çıkan hastalıklı haller...

Bir göz atın derim.

http://www.sinemalar.com/film/228990/spotlight

1 Şubat 2016 Pazartesi

İkisi Bir Arada Öyle Uyumlu ki: House of Cards ve İktidar

Enteresan bir durumla karşı karşıyayım diyebilirim. Diyeceksiniz ki niye. Elime bir vesile ile bir kitap geçti. Şimdi o kitapla ilgili değerlendirmeleri aşağıda bulacaksınız. Aynı zaman dilimi içerisinde bir de dizi film denk geldi. Enteresan kısmı işde burada başlıyor. Kitap ile dizi film birbiri ile öyle uyumlu ve öyle uyarıcı etkilere sahip ki. Birisini ihmal etmek kayıp gibi görünebilir.

İlk önce dizi film. Adı House of Cards

Bilgi sitesi: http://www.sinemalar.com/dizi/178156/house-of-cards-i




Dizi ile ilgili birkaç yorumu da burada paylaşalım:

"7 bölüm izledikten sonra artık yorum yapma ihtiyacı hissettim.

Diziyi " harika bir politik kurgu " olarak tanımlayabilirim. 
Tabi sadece politika ekseninde ilerlemiyor, hayatın içinden birçok olguyu da barındırıyor.

Kevin Spacey bu tarz ukala karakterlerin bir numaralı oyuncusu, resmen döktürüyor.
Sağlam diyaloglar eşliğinde kalan oyuncu performansları da oldukça başarılı.

Sözün özü; hakikaten çok kaliteli bir yapım"

Bir diğer yoruma bakalım:

10 numara bi dizi olmuş. birbirini satmalar, ihanetler, çıkarlar, gizli anlaşmalar, üç maymunu oynamak mı dersin. her şey var işte.

Entrika mı demiştiniz:

Muazzam bir dizi. Gerek KEvin Spacey nin müthiş oyunculuğuyla gerek konusuyla gerek yönetmenliğiyle harika ötesi. Politika ve gazetecilik üstüne kurulu dizide alt metinler olarak işlenen konuların da çok çok iyi olması filmi bir üst seviyeye taşımış. Entrika kelimesinin anlam bulduğu dizi desem hiçte yanılmam.

İrfan'ın Yorumu:

Yorumumu en sona saklıyorum...



Ve Kitap:

Kitabın Adı: İktidar

Yazarları: Robert Greene ve Joost Elffers

Yayınevi: Altın Kitap

Kitap ile ilgili en detaylı bilgi aşağıdadır..


İktidar - Gücün 48 Kuralı.


Aşağıda yazacağım çeviriyi hazırlamak inanın hiç kolay olmadı.
Birincisi ingilizcem çok iyi olmasa da çeviri yapmaya çalıştım. Dolayısıyla çevirmek için defalarca düşünmem gerekti.
İkincisi de bazı kuralları okudukça gözlerim yaşardı ve de yazarken. Çünkü geçmişte bu kuralları tatbik eden ve hayatına uyarlamış pek çok insanı tanımış olmanın hüznünü yaşadım.

Bu kuralları hayat felsefesi edinmiş insanlara dikkat etmeniz için.
Tavsiyem : Ne olur bunları iyice okuyup anlayın. Ki bu eylemlere maruz kaldığınızda neyle karşı karşıya olduğunuzu veya nasıl işin içinden çıkabileceğinizi biliyor olun.

Bu kurallar iktidar olmanın, gücü elde etmenin ve gücü elinde bulundurmanın Hiç bir Etik kaygısı olmayan, hiç bir duygu ve kalp taşımayan Ahlak dışı kuralları.

Dolayısiyle yayınlandığında tüm dünyada best seller olmuş ve hala hiç tahmin bile edemeyeceğiniz bir sürü insanın başucunda duran bu kitaba ait şu özeti hiç olmazsa okumanızı tavsiye ederim.

Neden best seller oldu? Neden bu kadar yaygın alıcısı oldu?
Ve bu kadar çok alıcısı olan bu 48 kuralın oklarına hiç maruz kalmadığımızı düşünmek hiç de inandırıcı değil. 
Tabi bu kurallar yüzyıllardır var.. Yayınlanmadan önce de elbetteki uygulanıyordu bunlar ki daha öncesinde de Machiavelli’nin Prens kitabı var. Ve daha da öncesi...

Ancak yakın tarihe ait bu kitabı baş ucu kitabı yapmış ve hayat felsefesi edinmişlere dikkatle
İşte çevirebildiğim kadarıyla kitabın 48 kuralının özeti :


  1. Ustanızı, liderinizi, büyüğünüz olan insanı asla gölgede bırakmayın;
    1. Sizin üstünüzde bulunanların kendilerini üstün hissetmelerini sağlayın.
    2. Onları memnun etme ve etkileme arzunuzla yeteneklerinizi göstermede çok fazla ileri gitmeyin, yoksa tam tersine neden olursunuz, yani korku ve güvensizlik uyandırırsınız.
    3. Liderinizin olduğundan daha parlak görünmesini sağlayın ve gücün doruklarına tırmanın.
  2. Arkadaşlarınıza asla tam olarak güvenmeyin, Düşman denen kavramı nasıl kullanacağınızı öğrenin
    1. Arkadaşlarınızda size karşı kıskançlık oluşturacak şeyler ve kolayca size ihanet edecekleri şeyler yapmamaya dikkat edin.
    2. Ayrıca aşırı güvenilen arkadaşlar, şımarır, tepenize çıkar ve size karşı da acımasız olabilirler.
    3. Eski düşmanlarınıza ise bazen güvenebilirsiniz. Arkadaşlarınızdan daha sadık olabilirler. Çünkü eski bir düşmanınız dostunuz olduğunu kanıtlamak için gayret sarfetmeye ve ortaya bir şeyler koymaya ihtiyaç hissedecektir. Bu da sizin çıkarınızadır.
    4. Aslında arkadaşlarınızdan düşmanlarınıza göre çok daha fazla korkun, çok daha fazla canınızı yakabilirler.
    5. Eğer hiç düşmanınız yoksa, düşman edinmek için bir yol bulmaya başlayın.
  3. Niyetlerinizi ve amaçlarınızı gizli tutun.
    1. İnsanları yaptıklarınızın sebepleri ve niyetlerinden uzaklarda tutun. Bu alana kimseleri sokmayın.
    2. Eğer ortada bir ipucu, aydınlık nokta olmazsa eylemlerinize karşı defans hazırlığı yapamazlar.
    3. Hedeflerinizi ve amaçlarınızı araştıranlar için şaşırtmaca ve farklı adresler gösteren zarflar atın, bırakın bu yanlış adresleri takip etsinler. Gerçek hedeflerinizi anladıklarında artık çok geç olacak.
  4. Her zaman gerekenden daha azını söyleyin. Bazı şeyleri mutlaka kendinize saklayın.
    1. Eğer kelimelerinizle insanları etkilemeye çalışıyorsanız daha fazla söz yaygınlığı arttırır fakat kontrolünüzü ve hakimiyetinizi kaybettirir.
    2. Sıradan bir şey bile söylüyor olsanız; bunu belirsiz, açık uçlu, yuvarlak olarak ifade edin. Bu sizin orjinal ve etkileyici olmanıza katkı sağlar.
    3. Güçlü insanlar diğer insanlara göre az konuşmaktadırlar. Bu onların etki ve korku salmalarına katkı sağlar.
    4. Üstelik gereğinden fazla konuşursanız, akılsızca sözler sarfetmeye başlama ihtimaliniz de yükselmektedir.
  5. Öyle çok şey İtibar ve Şöhrete dayanır ki; Onu canınız pahasına koruyun.
    1. İtibar ve Şöhret gücün temel taşıdır.
    2. Tek başına itibar ve şöhret ile bile gözdağı verebilir ve kazanabilirsiniz.
    3. Bir kez itibarınızı kaybederseniz de her taraftan saldırıya uğrar ve tamamen savunmasız duruma düşersiniz.
  6. Maliyeti her ne olursa olsun, Dikkat çekici olun, dikkate değer olun.
    1. Her şey ve herkes dış görünümüyle yargılanır ve değerlendirilir.
    2. Görünmeyen şeylerin sayısının ve değerinin hiç bir önemi yoktur.
    3. Kendinizi topluluğun ve kalabalıkların içine silik, sinmiş ve kaybolmuş bir şekle salmayın.
    4. Ayağa kalkın, dikkat çekin.
    5. Mülayim kitlelere göre kendinizi daha renkli, daha büyük ve daha gizemli hale getirerek cazibe merkezi olun.
  7. İşleri başkalarına yaptırın, Ama övgüleri mutlaka siz toplayın.
    1. Bilgelik ve tecrübenizle diğer insanları ayak işlerinizde kullanarak ilerlemenize katkı yapmalarını sağlayın.
  8. Rakiplerinizin ve diğer insanların sizin istediğiniz yere gelmesini sağlayın. Gerekirse Yem kullanın.
    1. Rakiplerinizi hareket etmeye zorlamalısınız, kontrol yalnızca sizin elinizde olmalı.
    2. Rakiplerinizin kendi planlarını terk ederek size gelmesi, o planları işletmesinden bin kat daha iyidir.
    3. Saldırmak yerine başını döndüren ve onu cezbeden şeyleri kullanın. Kartları her zaman elinizde tutun.
  9. Eylemlerinizle kazanın. Tartışmayla değil.
    1. Tartışma ile kazanılan zafer anlık ve geçicidir.
    2. Hiç bir kelime sarf etmeden başkalarının size katılmasını sağlamak son derece güçlü bir eylemdir.
    3. Açıklamaya çalışmayın, gösterin.
  10. Bulaşıcıdır : Mutsuz ve Şanssız insanlardan kaçının.
    1. Bir başkasının sefil hayatı yüzünden ölebilirsiniz.
    2. Üstelik duygusal durumlar, bulaşıcı hastalık gibidir sizin üzerinize de geçer.
    3. Boğulan birine yardım etmek isteyebilirsiniz, ancak bu kendi felaketinizi de tetikleyebilir.
    4. Bazı şanssız insanlar, şanssızlıkları etraftakilerinin de üzerine çekerler.
    5. Mutlu ve şansı yerinde insanlarla birlikte olun.
  11. İnsanları kendinize bağımlı kılmayı öğrenin.
    1. Bağımsızlığınızı koruyabilmek için buna ihtiyacınız var.
    2. Ne kadar çok bağımlınız varsa o kadar özgürlüğünüz olur.
    3. İnsanları bağlamak için sizde mutluluk ve refah bulmasını sağlayın, korkacak bir şeyleri olmasın.
    4. Bu sebepten işlerin sizsiz de yapılabileceğini onlara asla öğretmeyin.
  12. Kurbanınızı savunmasız bırakmak için dürüstlük ve cömertliği kullanın.
    1. Bir tane dürüst ve samimi hareket, dürüst olmayan onlarca şeyin üzerini kapatır.
    2. Dürüstlük ve cömertlik en tehlikleli insanların bile gardını aşağıya çekebilir.
    3. Bir kere dürüstlük sayesinden birinin kalbini kazandınızmı artık o gedikten her türlü oyunu oynayabilir, karşı tarafı her türlü manipüle edebilirsiniz.
    4. Zamanlaması ayarlanmış bir hediye de yine aynı amaca hizmet edecektir.
  13. Yardım istediğinizde insanların çıkarına hitab edin, merhamet ya da minnetlerine değil.
    1. Yardım ve destek gerekirse geçmişteki iyilikler ve yardımlardan bahsetme zahmetine girmeyin.
    2. Sizi görmezden gelmenin bir yolunu bulacaklardır.
    3. Bunun yerine, sizinle ittifak ve destek olmanın ona kazandıracaklarını ve çıkarlarını orantısız bir şekilde vurgulayın.
    4. Kendisi için elde edilecek bir şeyler gördüğünde heyecanla cevap verecektir.
  14. Bir dost gibi görünün, casus gibi çalışın.
    1. Rakipleriniz hakkında bilgi sahibi olabilmek çok kritiktir.
    2. Sizi bir adım önde tutabilecek değerli bilgiler için casus kullanın.
    3. Hatta daha iyisi casusu kendiniz oynayın.
    4. Kibar sosyal ortamlarda biraz istihbarat yapın.
    5. Rakiplerinizin zaaf ve niyetlerini ortaya çıkartmak için dolaylı sorular sorun.
    6. Bu tür bilgiler için casusluktan başka bir seçeneğiniz yoktur.
  15. Düşmanınızı tamamen ezin.
    1. Hz. Musa kıssasından beri biliyoruz ki büyük liderler tüm rakiplerini tamamen ezmelidirler.
    2. Bir yerde küçük bir kor bırakırsanız ne kadar cılız olursa olsun, büyük bir yangına sebep olabilecektir.
    3. Eğer düşmanınız iyileşirse ilk yapacağı şey intikam aramak olacaktır.
    4. Onu tamamen ezin, yalnızca bedenini değil, ruhunu da ezin. İyileşemesin.
  16. Saygı ve şerefinizi arttırmak için yokluğu, aranılan biri olmayı kullanın.
    1. Ortalardan kaybolmayın, çok fazla yer değiştirme değerinizi ve fiyatınızı aşağıya çeker.
    2. Ne kadar çok görülür ve duyulursanız o kadar çok tanınırsınız.
    3. Eğer bir grup kurmuşsanız, gruptan geçici olarak çekilmek sizi hakkında çok konuşulan biri yapar. Gitme zamanı geldiğini bilmelisiniz.
    4. Adam kıtlığını çıkarınız için kullanın.
  17. Diğerlerini tırstırın: Ne yapacağı belli olmayan biri profiline bürünün.
    1. İnsanlar diğer insanların hareketlerinde uyum, tanıdıklık ve aşinalık görme ihtiyacı hisseden zayıf yaratıklardır.
    2. Sizin hareketlerinizi tahmin edebilmek onlara kontrol duygusu verir.
    3. Tersine çevirmek için kasten tahmin edilemeyen biri olun.
    4. Hiçbir tutarlılığı olmayan veya amacı olmayan hareketlerinizi bir nizam içinde yorumlamaya çalışırken yıpranacaklardır.
    5. Bu tutarsız amaçsız hareketleri abarttığınızda karşı tarafı terörize edebilir, korku oluşturabilirsiniz.
  18. Korunmak için kaleler yapmayın, toplumdan izole olmak tehlikelidir.
    1. Dünya tehlikeli bir yer ve düşman her yerde. İnsanların hepsi de kendini korumaya çalışıyor.
    2. İzolasyon sizi tehlikelerden koruyacam derken daha fazla ortaya çıkarır. Merak uyandırır, çizgiler ve sınırlar sizi net bir hedef haline dönüştürür.
    3. Üstelik insanlar arasında dolaşırken müttefikler de bulabilirsiniz.
  19. Kiminle dans ettiğinizi iyi bilin ve yanlış kişinin ayağına basmayın.
    1. Dünyada bir sürü insan ve insan sayısınca karakter var. Her karakterin sizin stratejilerinize ve planlarınıza aynı tepkiyi vereceğini, aynı kalıplara uyabileceğini zannetmeyin.
    2. Bazı insanları kandırdığınızda veya onlara bir şekilde üstünlük kurup egale ettiğinizde hayatlarının geri kalanını sizden intikam almak için yaşarlar.
    3. Kuzu görünümlü kurt olan bir sürü insan vardır.
    4. Üstünlük kurabileceğiniz zayıf rakibinizi dikkatle seçin ve yanlış kişiyi asla rahatsız etmeyin.
  20. Kimseye bağlanmayın.
    1. Bu her iki taraf için de aptalcadır, çocukçadır.
    2. Kendinizden başka hiç bir tarafa dayanmayın.
    3. Bağımsızlığınızı koruyarak başkalarına liderlik edebilirsiniz.
    4. İnsanlar birbirlerine karşı hep oynarlar, Onlara kendinizi takip ettirin.
  21. Enayi avlamak için enayi rolü yapın, avınızdan daha aptal görünün.
    1. Hiç kimse yanında daha aptal hissettiği, daha akılsız hissettiği biriyle olmak istemez.
    2. Yakınınızdaki enayiye sizden daha akıllı olduğunu hissettirin.
    3. Bir kez sizin daha aptal olduğunuza inandırdıktan sonra, artık sizin hiç bir şüpheli hareketiniz onları rahatsız etmez. Aksi durumda her şüpheli hareketinizdeki zekayı çözmeye çalışacaklardır.
  22. Teslim olma taktiğini kullanın, zayıflığı güce dönüştürün.
    1. Eğer zayıf düşerseniz, zayıf olduğunuza inanırsanız; asla onurlu bir mücadeleye girişeyim demeyin. Bunun yerine teslim olmayı seçin.
    2. Teslim olmak size zarar görmeden, kabir azabı çekmeden zafere giden yolda güçlenmek için ve rakibinizin gücü zayıflayana kadar beklemek için zaman kazandırır.
    3. Mücadeleye girişip sizi mağlup ederek zafer kazanmasına müsaade etmeyin. Önce teslim olun.
    4. Teslim olmayı güç için bir araç olarak kullanın.
  23. Güçlerinizi yoğunlaştırın.
    1. Güçlerinizi ve enerjinizi bir arada ve konsantre olarak en güçlü oldukları noktada tutmaya çalışın.
    2. Yoğunluk ve konsantrasyon, yaygın ve çok olana her zaman galip gelir.
    3. Sizi yükseltecek yeni kaynaklar ve güçler ararken, bir patron işinizi görebilir. Uzun süre sütünü sağabileceğiniz yağlı büyük bir inek bulun;
  24. Mükemmel bir saray mensubunu oynayın.
    1. Mükemmel saray mensubu her şeyin güç ve siyasi beceri etrafında döndüğü bir dünyada büyür.
    2. Bu saray mensubu, insan yönetme, insanları son damlasına kadar kullanma, üstlerine yağ çekme, başkaları üzerinde otoriter kurma gibi sanatlara hakim olmaktadır ve bunları son derece zarif bir şekilde yapar.
    3. Bu Sarayın kanunlarını öğrenin ve uygulayın ve sarayda ne kadar yükseleceğinizin hiç bir sınırı yoktur.
  25. Kendinizi yeniden kurgulayın.
    1. Toplumun ve topluluğun size biçip uygun gördüğü rolleri kabul etmeyin.
    2. Yeni bir kimlik üzerine yoğunlaşarak, kendinizi yeniden kurgulayın. Sıkılmadan ve bıkmadan bunu yapın ve sizi izleyenlere kabullendirin.
    3. Kendi imajınızı yönetmekte uzmanlaşın, imajınız için başkalarının önerilerinden çok daha iyisini başarabiliyor olun.
    4. Sosyal ortamlardaki hareket ve eylemlerinizde etkileyici ve çarpıcı olun. Gücünüz karakterinizin büyük görünmesiyle orantılı olarak büyüyecektir.
  26. Ellerinizi kirletmeyin.
    1. Nazik ve erdemli biri olarak görünmelisiniz. Ellerinizi kirletecek kötü işleri asla yapmayın.
    2. Yapmanız gereken kötü şeyleri sizinle bağlantısı gizli olacak ve gerektiğinde günah keçisi ilan edilebilecek olan başkalarına yaptırın, böylece ellerinizi temiz tutun.
  27. Kendinize takipçiler ve müdavimler oluşturmak için inancı kullanın.
    1. İnsanlarda bir şeye inanmak konusunda dayanılmaz ve karşı konulamaz bir arzu vardır.
    2. Onlara inanabilecekleri ve takip etmeye değer şeyler sunarak bu arzunun odak noktası haline gelin.
    3. Sözlerinizi belirsiz tutun, geniş cümleler kurun. Ve tamamen vaadler sunun. Coşku ve heyecan uyandırın.
    4. Ortaya koyduğunuz değerlere katılan müdavimlere yeni ödevler verin. Sizin adınıza fedakarlıkta bulunmalarını isteyin onlardan.
    5. İnsanlarda sağlıklı ve organize bir din kültürü yoksa, ortaya koyduğunuz yeni inanç sistemi size hesapsız bir güç ve otorite kazandıracaktır.
  28. Cesaretle Eyleme geçin, ürkmeyin.
    1. Eğer bir eylem konusunda tereddütleriniz varsa, bu tereddütleri büyütmeyin.
    2. Çünkü şüphe ve tereddütleriniz eylemi uygularken iyice artacaktır.
    3. Ürkeklik çok tehlikelidir. Sizi olduğunuz yere çakar.
    4. Cesaret ise her zaman ileriye götürür.
    5. Cesaretle girilen bu yolda bir hata yaparsanız, daha fazla cesaret ile bu hata kolayca düzeltilebilir. Bu böyledir.
    6. Cesur insanlara herkes hayranlık duyar. Korkaklar ise sevilmezler ve kimse gurur duymaz.
  29. Her şeyi sonuna kadar planlayın.
    1. Her şey biter ve sonuna ulaşır.
    2. Her şeyi planlayın, olası sonuçları, engelleri ve şansları kurgulayıp hazırlıklı olun. Yoksa herhangi bir sapma ve plan dışı sonuç tüm çalışmalarınızın sonucunda size değil başkalarına zafer kazandırabilir.
    3. Her şeyi sonuna kadar planlamak sizi alternatif yollar ve çıkmazlarda boğacak değildir. Tam aksine eylemin ne zaman biteceğini çok iyi biliyor olacaksınız.
  30. Başarılarınızı fazla çaba harcanmamış gibi gösterin.
    1. Eylemleriniz doğal ve kolayca yürütülüyor görünmelidir.
    2. Çekilen sıkıntılar, katlanılan zahmetler ve uygulanan hilelerin hepsi gizli kalmalıdır.
    3. Bu başarıları çok rahat bir şekilde elde edebiliyor olduğunuz algılanmalı.
    4. İşin zorlukları ve sıkıntılarını paylaşmak yalnızca soru işaretleri uyandırır.
    5. İşin hilelerini insanlara öğretmeniz ise bu öğrettiklerinizin aleyhinize kullanılmasına neden olur.
  31. Seçeneklerin kontrolünü elinizde tutun.
    1. Oyunun yalnızca sizin seçtiğiniz kartlarla oynanmasını sağlayın.
    2. Bir insanı en iyi kandırma yöntemi, ona seçenekleri olduğu izlenimini vermektir.
    3. İnsanlar sizin seçenek olarak sunduğunuz şeyleri kontrol edebiliyor olduklarına ve kontrol hissine inandıklarında, aslında sizin hazırladığınız sistemdeki kuklalarınızı kontrol ettiklerini fark etmeyeceklerdir.
    4. Tüm seçenekleri değerlendirip, sizin çıkarınıza uygun olanları çıkarıp insanlara sunun.
    5. Onları kötünün iyisini seçmeye zorlayın. Her neyi seçerlerse seçsinler hepsi sizin amacınıza hizmet edecektir.
    6. Onları seçenekler arasında iki arada bir derede, ikilemlerde bırakın.
    7. Seçenekler arasında gidip gelmekten, her seçeneğe odaklanmaktan başlarını döndürün. Aptallaştırın.
  32. İnsanların fantazileriyle oyunlar oynayın.
    1. Doğrular genellikle çirkin ve rahatsız edicidir.
    2. Eğer gerçeklikle gelen düş kırıklığı ve öfkeye hazır değilseniz, o zaman gerçekleri konuşmayın.
    3. Hayat sert ve üzücüdür. Ve insanlar bu ortamda romantizm ve fantazileri hatırlatan şeylere karşı çölde vaha bulmuş gibi olurlar.
    4. Bu konuda herkes böyledir.
    5. Kitlelerin fantazilerine hitab etmekte büyük güç vardır.
  33. Herkesin zayıf noktalarını keşfedin.
    1. Herkesin zayıf yanları ve kendi kalelerinde bir boşluk mutlaka vardır.
    2. Bu zayıflık kontrol edilemez bir duygu, bir ihtiyaç, bir sır, bir zevk, bir güvensizlik olabilir.
    3. Her ne olursa olsun, bu zayıf noktayı keşfettiğinizde; artık onu kendi çıkarınız için kullanabilirsiniz.
  34. Kral muamelesi görmek için krallar gibi davranın.
    1. Bu uzun yolda saygısız veya dost gibi görünen insanlar tarafından rahatsız edileceksiniz ve bunlara karşı kendinizi korumanın ve iyi etmenin yolu budur.
    2. Bir kralın kendine olan saygısı diğer insanlara da ona saygı duyması konusunda ilham verir.
    3. Bir kral gibi etkili ve güçlü olabilmek için o tacı giymeye mukadder olduğunuzu herkese gösterin.
  35. Zamanlama sanatında uzmanlaşın.
    1. Asla acele ediyor gibi gözükmeyin.
    2. Acele, zamanı kullanma konusunda sizin hakimiyeti kaybettiğinizi ele verir.
    3. Her zaman sabırlı gözükün, sanki her şey eninde sonunda sizin istediğiniz gibi olacakmış gibi.
    4. Doğru anı yakalama konusunda uyanık olmalısınız ve sizi iktidara taşıyacak eğilimleri hissetmeyi öğrenmelisiniz.
    5. Henüz zamanı gelmemiş şeyler konusunda sabırla beklemeye ve olgunlaşmamış meyveleri koparmama konusunda kendinizi kontrol etmeye hazır olun.
  36. Sahip olamadıklarınızı küçümseyin.
    1. Onlara aldırmamak en iyi intikamdır.
    2. Onlarda küçük de olsa bir problem bulun; bu problemin varlığı size güven verecektir.
    3. Bir şeyleri umursamamak bazen en iyisidir.
    4. Eğer gerçekten istediğiniz ama olmayan bir varsa onu hor görün ve hor gösterin. kirletin.
    5. Sahip olmaya çalıştığınız şeyleri azalttıkça daha güçlü olursunuz.
  37. İlgi uyandıran görünümler bulun.
    1. Çarpıcı görünümler, büyük sembollerin atmosferiyle güç oluşturun. Buna hiç kimse kayıtsız kalamaz.
    2. Etrafınızda bir sahne oluşturun ve görsel sembollerle varlığınızı daha yüksek gösterin.
    3. Görünüşünüzle ve sahneyle göz kamaştırın ve hiç kimse gerçekte ne yaptığınızı fark edemesin.
  38. İstediğiniz gibi düşünün, ama diğerleri gibi davranın.
    1. İnsanlar sadece dikkat edilmek, dinlenmek ve hor görülmemek istiyorlar. Eğer sıradışı olur ve onların fikirlerine karşı çıkarsanız bu onların fikirlerini aşağılamak gibi olacaktır.
    2. Onları aşağılamadan fikirleriniz için bir yol bulmalısınız.
    3. İnsanlarla uyumlu ve birlikte olmak çok daha güvenlidir.
    4. Özgün fikirlerinizi yalnızca buna açık ve sizi takdir edebilecek arkadaşlarınızla paylaşın.
  39. Balık avlamak için suyu karıştırmalısınız.
    1. Öfke ve duygu stratejik olarak yanlış şeylerdir.
    2. Her zaman sakin ve objektif kalmalısınız.
    3. Ama kendiniz sakin kalırken rakiplerinizi sinirlendirebilirsiniz.
    4. Rakibinizin tahammülünü patlatacak bir açık bulup buradan saldırıp sinirlendirin.
  40. Bedava yemeğe değer vermeyin.
    1. Her ney bedavaya sunuluyorsa tehlikelidir. Ya bir hile içermektedir, ya da bir yükümlülük getirmektedir.
    2. Bunun ödemesi ne kadar tutacak?
    3. Karşılığını kendi tarzınızda ödeyin ve minnet, suçluluk ve yükümlülükten uzak durun.
  41. Büyük adamın ayakkabılarını giymekten kaçının.
    1. Taklitler her zaman aslını yaşatır.
    2. Üstelik büyük bir adamı gölgede bırakmak için başarılarının aynını tekrar etmek gerekir.
    3. Onların gölgesinde kalıp, geçmişte takılıp kalmayın.
  42. Çobandan kurtulun, koyunları dağılacaktır.
    1. Genellikle tek bir güçlü kişi takip edilebilir. Güçlü kişiler sizin için tehlikeli ve zehirlidir.
    2. Bu tür etkin insanların sizin bulunduğunuz yerlerde çalışmasına izin vermeyin. Çünkü etkileri sizin çalışma ortamınızı tamamen kaplar ve yıkar.
    3. Onların çoğalmasını ve onlarla müzakere etmeyi beklemeyin. Henüz güçsüzken ve etraflarında yeterince sürü yokken.
    4. Onları ya sürgün edin ya uzaklaştırın.
    5. Sorunun kaynağı olarak çobandan kurtulun, koyunları dağılacaktır.
  43. Diğerlerinin kalpleri ve zihinleri üzerinde çalışın.
    1. Zorlamak ve emrivaki daha sonra sizin aleyhinizde olacak reaksiyonlar oluşturur.
    2. Eylemlerinizde ihtiyaç duyduğunuz insanları cezbedin, baştan çıkarın.
    3. Eğer birini baştan çıkarabilirseniz sizin için sadık bir piyona dönüşür.
    4. Ve bu diğer zayıf karakterli insanların psikolojileri üzerinde de istediğimiz etkiye yardımcı olur.
    5. Neyi sevdiklerini ve neden korktuklarını bilip duygularıyla oynayarak dirençlerini kırın.
    6. İnsanların kalplerini ve duygularını görmezden gelmek büyük nefret uyandırmaktadır.
  44. Ayna etkisiyle ellerini kollarını bağlayıp çileden çıkarın.
    1. Aynalar gerçeği yansıtır, ancak aynı zamanda aldatma için mükemmel bir araçtır. Eğer düşmanlarınıza karşı ayna taktiğini kullanır ve ne yapıyorlarsa aynını yaparsanız size karşı nasıl bir strateji geliştireceklerini bilemezler.
    2. Ayna etkisi onları küçük düşürür ve alay eder ve onları aşırı tepki vermeye zorlar.
    3. Ayna etkisinin gücüne çok az insan karşı koyabilir.
  45. Değişimin gerekli olduğunu öğütleyin, ancak ani ve büyük değişimlerden kaçının.
    1. Değişim deyince herkes soyut birşeyler anlar. Üstelik insan günlük yaşamında alışkanlıklarla yaşayan bir varlıktır.
    2. Çok fazla yenilik travma ve isyana yol açacaktır.
    3. Eğer pozisyonunuzda güç oluşturmada yeniyseniz veya güç tabanı oluşturma konusunda yeniyseniz. Öyleyse eski yöntemlere olan saygınızı ve eskiye olan hürmetinizi gösterin.
    4. Böylece eğer değişim gerekliyse, geçmişte hafif bir iyileştirme olacak gibi hissettirin.
  46. Asla çok mükemmel gözükmeyin.
    1. Diğerlerinden daha iyi görünen her zaman tehlikelidir.
    2. Ama en tehlikelisi hatasız olmak ve hiç zayıflığı bulunmamaktır.
    3. Mükemmellik sessiz düşmanlar oluşturur.
    4. İnsanları kıskançlığa sevk etmemek ve düşman edinmemek için ara sıra zararsız kötü alışkanlıklarınız ve zayıflıklarınızdan bahsedin; bu sizi aynı zamanda cana yakın yapacaktır.
    5. Sadece Tanrı ve ölüler kusursuz ve mükemmel görünebilirler.
  47. Amaçladığınız hedefi aşmayın, Zafere ulaştığınızda ne zaman duracağınızı bilin.
    1. Zafer anı, genellikle en büyük tehlike anıdır.
    2. Zafer sıcaklığındaki aşırı güven ve kibir; size yenmeniz gereken bir sürü düşman oluşturabilir.
    3. Zaferin kölesi olmayın.
    4. Strateji ve dikkatli planlamanın yerini hiç bir şey tutmaz.
    5. Bir hedef belirleyin ve buna ulaştığınızda durun.
  48. Şekilsizliğe bürünün.
    1. Bir şekil almak veya görünür planlar yapmak sizi saldırılara açık hale getirir.
    2. Bunun yerine düşmanınıza ve duruma göre form alarak yolunuza devam edin.
    3. Hiç bir kanun sabit değildir, hiç bir şey kesin değildir. Gerçeğini kabul edin.
    4. Kendinizi korumanın en iyi yolu sıvı gibi biçimsiz olmaktır. İstikrar ve kalıcılık gibi kavramlarla kumar oynamaya değmez.

    İrfan'ın Yorumu:
      Eğer makyevalist iseniz bunlardan fayda sağlayabilirsiniz. Ama eğer Allah korkusu ve biraz da kuldan utanma var ise bu kitap ve diziyi izlediğinizde sadece ibret alır, olması gerekenle olmaması gerekeni tahlil edebilirsiniz.