Yayınevi: Alfa
Yazarı: Fehmi Koru
Kitabı Bitiriş Tarihi: 21/08/2016 PAZAR - 14.17
İrfan'ın Notu:
Kitabı 15 Temmuz Darbe
girişiminden sonra okumam farklı avantajlar da sağladı. Bir kere kitap 17/25
Aralık "Yolsuzluk Operasyonu" adı altında farklı amaçlar güden bir
yapı ile ilgili kanaatlerine Fehmi Koru gözlüğünden nasıl baktığını irdelemekle
birlikte, bu yapıyı hem iyi tanıması hem de 15 Temmuz'dan sonra uyananlardan
mıydı yoksa uyumakta ısrar edenlerden mi sorusunun da cevabı niteliğinde...
Fehmi Koru bu kitabı
yayınlayarak bana göre -Cem Küçük'ün tabiri ile- "medeni ölü"
nitelemesini hak ettiği kanaatindeyim. Enteresandır bu dönemde yazarlardan,
sanatçılarından, komedyenlerinden, sporcularından, siyaset adamlarından ve dahi
esnaf işadamına kadar her şey ayan beyan ortaya çıktığı bir dönem oldu.
Fehmi Koru kitabında
enteresan bilgiler (örneğin Fetullah Gülen ile Abdullah Gül arasındaki mektup)
vermekte ise de kitabı okuduğunuzda: Bu adam ne dedi sorusunun cevabı şöyle: Bu
adam çok şey söyleyerek hiçbir şey söylemeyenler güruhundan bir güruh oldu
derim. Bu kadar deneyimli bir gazetecinin geldiği şu son hal gerçekten ibretlik.
Kendisi her ne kadar FETÖ'cüyüm demese de tarafsız kalma çabası adaletsizliğine
evrilmiş gibi. Kitapta "bak ben böyle söylemedim mi, hatalarını dile
getirmedim mi" diye itiraz edebileceği şeyler olsa da totaline
baktığınızda kitap maalesef "BEN BÖYLE GÖRMEDİM" der gibi.
Kitap ile ilgili alınan notlara bir göz atalım:
Hürriyet gazetesinden Çınar
Oskay'a konuştuğu bölümden bir kesit aşağıdadır:
"17 Aralık’ın arkasında
doğrudan cemaat olmayabilir
Koru, 17 Aralık günü Gül ve
Erdoğan’ın ikamet ettikleri dışişleri konutuyla başbakanlık konutu
arasındaki ‘gizli geçidi’ kullanarak bir araya geldiğini ve
ikilinin ‘devlete yönelik bir kuşatma olduğu, durdurulması gerektiği’ kararına
vardığını söyledi.
“Gül bana tapelere
inanmadığını söyledi. ‘Sesler sanki gerçekmiş gibi geliyor ama arada
boşluklar var. O boşluklar birileri tarafından teknik olarak doldurulmuş olabilir
mi?’ dedi” diyen Koru, Gül ve Erdoğan’ın 18 Aralık’ta Pensilvanya’ya
gitmesini istemelerini ise “Karşı tarafın bu işlerle gerçekten ilgisi var
mı diye bakmam için” diye açıkladı.
Koru’ya göre ilk etapta Gülen
olanlardan rahatsızdı, Koru operasyonların arkasında Cemaat’in olduğu
kuşkusunun ortadan kalktığını düşündü ancak 25 Aralık’ta işin rengi değişti.
25 Aralık barış süreci
bitirmek için gibiydi
Koru’nun verdiği bilgilere
göre Gülen’i en çok dershanelerin kapatılmasına yol açacak yasal girişim
rahatsız ediyordu, bu konuda geri adım atılması durumunda pazarlığa hazırdı. Bu
yüzden Koru, 25 Aralık’ta ikinci girişim patlayınca şaşırdı: “Bunun
üç-dört gün önce görüştüğüm kişinin talimatıyla olabileceğinden ciddi kuşku
duyuyorum. 25 Aralık, sanki Fethullah Gülen’e rağmen, hatta belki barışa doğru
giden bu süreci bitirmek için başlatılmış gibime geldi. İkinci operasyon
başladığında Pensilvanya’da değerlendirme yaptıklarını ve sonuna kadar götürme
kararı verdiklerini zannediyorum.”
Koru o dönem Erdoğan’ın da
rahatsız olmakla birlikte iyimserlik taşıdığını, fakat daha sonra partinin ‘Bu
siyasete darbe girişimidir’raporunu benimsediğini söyledi."
Tamamı aşağıdaki linktedir:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder