22 Ağustos 2016 Pazartesi

Ben Böyle Görmedim Der Gibi: Ben Böyle Gördüm

Kitabın Adı: Ben Böyle Gördüm
Yayınevi: Alfa
Yazarı: Fehmi Koru
Kitabı Bitiriş Tarihi: 21/08/2016 PAZAR - 14.17

İrfan'ın Notu:
Kitabı 15 Temmuz Darbe girişiminden sonra okumam farklı avantajlar da sağladı. Bir kere kitap 17/25 Aralık "Yolsuzluk Operasyonu" adı altında farklı amaçlar güden bir yapı ile ilgili kanaatlerine Fehmi Koru gözlüğünden nasıl baktığını irdelemekle birlikte, bu yapıyı hem iyi tanıması hem de 15 Temmuz'dan sonra uyananlardan mıydı yoksa uyumakta ısrar edenlerden mi sorusunun da cevabı niteliğinde...
Fehmi Koru bu kitabı yayınlayarak bana göre -Cem Küçük'ün tabiri ile- "medeni ölü" nitelemesini hak ettiği kanaatindeyim. Enteresandır bu dönemde yazarlardan, sanatçılarından, komedyenlerinden, sporcularından, siyaset adamlarından ve dahi esnaf işadamına kadar her şey ayan beyan ortaya çıktığı bir dönem oldu.
Fehmi Koru kitabında enteresan bilgiler (örneğin Fetullah Gülen ile Abdullah Gül arasındaki mektup) vermekte ise de kitabı okuduğunuzda: Bu adam ne dedi sorusunun cevabı şöyle: Bu adam çok şey söyleyerek hiçbir şey söylemeyenler güruhundan bir güruh oldu derim. Bu kadar deneyimli bir gazetecinin geldiği şu son hal gerçekten ibretlik. Kendisi her ne kadar FETÖ'cüyüm demese de tarafsız kalma çabası adaletsizliğine evrilmiş gibi. Kitapta "bak ben böyle söylemedim mi, hatalarını dile getirmedim mi" diye itiraz edebileceği şeyler olsa da totaline baktığınızda kitap maalesef "BEN BÖYLE GÖRMEDİM" der gibi.

Kitap ile ilgili alınan notlara bir göz atalım:
Hürriyet gazetesinden Çınar Oskay'a konuştuğu bölümden bir kesit aşağıdadır:
"17 Aralık’ın arkasında doğrudan cemaat olmayabilir
Koru, 17 Aralık günü Gül ve Erdoğan’ın ikamet ettikleri dışişleri konutuyla başbakanlık konutu arasındaki ‘gizli geçidi’ kullanarak bir araya geldiğini ve ikilinin ‘devlete yönelik bir kuşatma olduğu, durdurulması gerektiği’ kararına vardığını söyledi.
“Gül bana tapelere inanmadığını söyledi. ‘Sesler sanki gerçekmiş gibi geliyor ama arada boşluklar var. O boşluklar birileri tarafından teknik olarak doldurulmuş olabilir mi?’ dedi” diyen Koru, Gül ve Erdoğan’ın 18 Aralık’ta Pensilvanya’ya gitmesini istemelerini ise “Karşı tarafın bu işlerle gerçekten ilgisi var mı diye bakmam için” diye açıkladı.
Koru’ya göre ilk etapta Gülen olanlardan rahatsızdı, Koru operasyonların arkasında Cemaat’in olduğu kuşkusunun ortadan kalktığını düşündü ancak 25 Aralık’ta işin rengi değişti.
25 Aralık barış süreci bitirmek için gibiydi
Koru’nun verdiği bilgilere göre Gülen’i en çok dershanelerin kapatılmasına yol açacak yasal girişim rahatsız ediyordu, bu konuda geri adım atılması durumunda pazarlığa hazırdı. Bu yüzden Koru, 25 Aralık’ta ikinci girişim patlayınca şaşırdı: “Bunun üç-dört gün önce görüştüğüm kişinin talimatıyla olabileceğinden ciddi kuşku duyuyorum. 25 Aralık, sanki Fethullah Gülen’e rağmen, hatta belki barışa doğru giden bu süreci bitirmek için başlatılmış gibime geldi. İkinci operasyon başladığında Pensilvanya’da değerlendirme yaptıklarını ve sonuna kadar götürme kararı verdiklerini zannediyorum.”
Koru o dönem Erdoğan’ın da rahatsız olmakla birlikte iyimserlik taşıdığını, fakat daha sonra partinin ‘Bu siyasete darbe girişimidir’raporunu benimsediğini söyledi."

Tamamı aşağıdaki linktedir:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder