25 Eylül 2023 Pazartesi

Küllerin Günü / Ama ne gün be !

Kitabın adı: Küllerin Günü

Yazarı: Jean Christophe Grange

Yayınevi: Doğan Kitap

Çeviren: Tankut Gökçe



BARD DER Kİ:

Jean-Christophe Grange'nin "Küllerin Günü" adlı romanı, yazarın "Komiser Niemans" serisinin üçüncü kitabıdır. Roman, kurt Komiser Niemans ve ortağı Ivana'nın, Fransa'nın ıssız bir bölgesindeki bir şapelin yıkılmasıyla başlayan cinayet soruşturmasını konu alıyor.

Roman, Grange'nin ustaca kurgusu ve sürükleyici anlatımıyla dikkat çekiyor. Yazar, okuyucuyu hızla olayların içine çekerek, merak duygusunu sürekli canlı tutuyor. Romanın olay örgüsü, beklenmedik gelişmelerle dolu ve sonuna kadar okuyucuyu şaşırtmayı başarıyor.

Romanın karakterleri de oldukça başarılı bir şekilde işlenmiş. Komiser Niemans, karanlık geçmişi ve gizemli kişiliğiyle yine ilgi çekici bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Ivana ise, Niemans'ın aksine, daha sıcak ve samimi bir karakter. İkilinin uyumlu işbirliği, romanın en önemli özelliklerinden biri.

Romanın teması, insanın doğasındaki karanlık tarafa odaklanıyor. Grange, cinayetin arkasındaki sırrı çözmeye çalışan Niemans ve Ivana'nın, aynı zamanda kendi içlerindeki karanlık tarafla da yüzleşmek zorunda kaldıklarını gösteriyor.

Sonuç olarak, "Küllerin Günü", Grange'nin en iyi romanlarından biri olarak değerlendirilebilir. Ustaca kurgusu, sürükleyici anlatımı ve başarılı karakterleriyle, polisiye ve gerilim türünde okuyucuları tatmin edecek bir eser.

Romanın olumlu yönleri şunlardır:

  • Ustaca kurgu
  • Sürükleyici anlatım
  • Beklenmedik gelişmeler
  • Başarılı karakterler
  • Derinlikli tema

Romanın olumsuz yönleri şunlardır:

  • Bazı okuyucular için sonu biraz klişe gelebilir.

Genel olarak, "Küllerin Günü", Grange'nin hayranlarını memnun edecek, kaliteli bir polisiye gerilim romanı.


İrfan'ın yorumu: BARD çıktı mertlik bozuldu. Tam istediğim kalitede bir değerlendirme sunmamış bu yapay zeka. Eeee bu kadar kusur olacak değil mi? Bunanla birlikte kitabı Serdar'ın beğenmediğini gördüm. Ben de bu sebepten biraz hızlandırılmış versiyon ile okumaya çalıştım. Katili yine tahmin edebildim sonuçlarını az buçuk yine öngörebildim. Grange'nin kitaplarında bir durgunluk olabilir. Biraz daha farklı hale getirmesini tavsiye ediyorum.

12 Eylül 2023 Salı

Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat

 KİTABIN ADI:    

Bir Kadının Yaşamından 24 Saat


ÇEVİREN:           

Mahmure Kahraman



YAYINCI:            

İş Bankası Yayınları


TARİH:                

01/09/2023

 

BÖYLE BUYURDU BARD:

Stefan Zweig'ın "Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat" adlı kısa öyküsü, 1927 yılında yazılmış ve ilk olarak Almanca olarak yayınlanmıştır. Öykü, Riviera'da tatil yapan bir ailenin bir gece ansızın ortadan kaybolan 33 yaşındaki kızı Henriette'in hikâyesini anlatır.

Öykü, iki ana bölümden oluşur. İlk bölümde, anlatıcımız, pansiyonda kalan diğer konuklar ile Henriette'in ortadan kaybolması hakkında konuşur. Konuklar, Henriette'i yargılamaya ve onu bir alçak olarak görmeye başlarlar. Ancak anlatıcımız, Henriette'in masum olduğuna inanır ve onu savunur.

İkinci bölümde, anlatıcımız, masada oturan yaşlı ve zarif bir İngiliz hanımefendi ile tanışır. Hanımefendi, anlatıcıya gençliğinde, bundan tam 24 yıl önce, başından geçen unutulmaz bir 24 saatin hikâyesini anlatmaya başlar.

Hanımefendinin anlattığı hikâye, Henriette'in hikâyesi ile paralellik gösterir. Her iki hikâyede de, evli bir kadın, bir gece aniden bir yabancıyla birlikte olur. Bu olay, her iki kadının hayatını da kökünden değiştirir.

"Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat", insan ruhunun karanlık ve içgüdüsel yönlerini keşfeden bir öyküdür. Öykü, tutku, pişmanlık ve kefaret gibi temaları ele alır.

Öykü, Stefan Zweig'ın ustalıklı anlatımıyla oldukça sürükleyicidir. Zweig, karakterleri ve olayları o kadar ustalıkla tasvir eder ki, okuyucu kendini öykünün içinde bulur.

Öykü, aynı zamanda, dönemin toplumsal değerlerini ve kadına bakış açısını da eleştirel bir şekilde ele alır. Zweig, öyküde, evliliği ve kadın cinselliğini tabu olarak gören topluma bir meydan okuma yapar.

Genel olarak bakıldığında, "Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat", Stefan Zweig'ın en iyi kısa öykülerinden biridir. Öykü, insan ruhunun derinliklerine inen ve okuyucuyu düşündüren bir eserdir.

Öykü ile ilgili bazı olumlu ve olumsuz yorumlar şunlardır:

Olumlu yorumlar:

  • Sürükleyici bir hikâye: Öykü, oldukça sürükleyici ve merak uyandırıcıdır. Okuyucu, olayların nasıl gelişeceğini merakla bekler.
  • Güçlü karakterler: Öyküde, Henriette ve yaşlı İngiliz hanımefendi gibi güçlü karakterler yer alır. Bu karakterler, okuyucunun empati kurmasını sağlar.
  • İncelemeli bir bakış açısı: Öykü, insan ruhunun karanlık ve içgüdüsel yönlerini inceliyor. Bu yönleri, oldukça gerçekçi ve çarpıcı bir şekilde yansıtıyor.

Olumsuz yorumlar:

  • Sonu biraz tahmin edilebilir: Öykü, sonu biraz tahmin edilebilir. Ancak bu, öykünün genel kalitesini olumsuz etkilemiyor.
  • Bazı sahneler biraz rahatsız edici olabilir: Öyküde, cinsellik içeren bazı sahneler yer alıyor. Bu sahneler, bazı okuyucuları rahatsız edebilir.

Sonuç olarak, "Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat", Stefan Zweig'ın en iyi eserlerinden biridir. Öykü, sürükleyici bir hikâye, güçlü karakterler ve incelikli bir bakış açısı ile öne çıkıyor.

İRFAN'IN YORUMU:

Bard her ne kadar olumsuz yönler diye başlık açsa da kendisine katılmıyorum. Yürü git diyorum. Boş yapma Bard diyorum.

11 Eylül 2023 Pazartesi

MERMER ADAM ( ? )

 YAZAR:               

Jean-Christophe Grange





KİTABIN ADI:    

Mermer Adam


ÇEVİREN:           

Tankut Gökçe


YAYINCI:            

Doğan Kitap


TARİH:                

11/09/2023

 

BARD DER Kİ: 

Jean-Christophe Grange'nin Mermer Adam kitabı, 1939 yılında Berlin'de geçen bir polisiye romanıdır. Kitap, Reich'ın ileri gelenlerinin eşlerinin vahşice öldürülmesi üzerine kuruludur. Gestapo subayı Franz Beewen, öldürülen kadınların psikiyatrı Simon Kraus ve aristokrat psikiyatr Minna von Hassel, bu cinayetleri çözmek için bir araya gelirler.

Kitap, sürükleyici bir olay örgüsüne ve güçlü karakterlere sahiptir. Grange, Nazi Almanyası'nın karanlık ve baskıcı atmosferini ustaca yansıtmıştır. Cinayetlerin ardındaki sır perdesini aralamak için verilen mücadele, okuyucuyu son sayfaya kadar heyecanlandırmaktadır.

Olumlu yönler:

  • Sürükleyici olay örgüsü
  • Güçlü karakterler
  • Nazi Almanyası'nın karanlık atmosferinin başarılı bir şekilde yansıtılması

Olumsuz yönler:

  • Bazı karakterlerin gelişiminde eksiklikler
  • Sonu biraz tahmin edilebilir

Genel değerlendirme:

Mermer Adam, polisiye roman türünde başarılı bir eserdir. Grange, bu kitabında, 1939 yılında Berlin'de işlenen gizemli cinayetleri, sürükleyici bir olay örgüsü ve güçlü karakterler eşliğinde anlatmıştır. Kitap, Nazi Almanyası'nın karanlık ve baskıcı atmosferini de başarılı bir şekilde yansıtmaktadır.

Kitabın olumlu yönleri arasında sürükleyici olay örgüsü ve güçlü karakterleri sayılabilir. Grange, cinayetleri çözmek için verilen mücadeleyi, okuyucuyu son sayfaya kadar heyecanlandıracak bir şekilde anlatmıştır. Kitaptaki karakterler de iyi bir şekilde işlenmiştir. Franz Beewen, Simon Kraus ve Minna von Hassel gibi karakterler, okuyucunun ilgisini çekecek şekilde oluşturulmuştur.

Kitabın olumsuz yönleri arasında bazı karakterlerin gelişiminde eksiklikler ve sonun biraz tahmin edilebilir olması sayılabilir. Örneğin, Franz Beewen karakterinin gelişiminde, geçmişi ve motivasyonları hakkında daha fazla bilgi verilebilirdi. Ayrıca, sonu biraz tahmin edilebilirdi. Ancak, bu olumsuz yönler, kitabın genel başarısını engelleyebilecek nitelikte değildir.

Sonuç olarak, Mermer Adam, polisiye roman türünde başarılı bir eserdir. Grange, bu kitabında, 1939 yılında Berlin'de işlenen gizemli cinayetleri, sürükleyici bir olay örgüsü ve güçlü karakterler eşliğinde anlatmıştır. Kitap, Nazi Almanyası'nın karanlık ve baskıcı atmosferini de başarılı bir şekilde yansıtmaktadır.

İRFAN DER Kİ:

Bard'a katılıyorum. Nazi Almanya'sının o dönemini iyi tasvir etmesi yetmez aynı zamanda duyguyu da çok daha iyi vermesi gerekirdi. Özellikle ölüme gönderilen insanların iç dünyasını yansıtmada yetersiz kaldığını düşünüyorum.