27 Aralık 2022 Salı

BİLİNMEYEN BİR KADININ MEKTUBU

YAZAR:                

Stefan Zweig

KİTABIN ADI:     

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu / Brief Einer Unbekannten

ÇEVİREN:           

Ahmet Cemal

YAYINCI:             

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

TARİH:                 

27/12/2022

 


NOTLAR:

Stefan Zweig, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu adlı uzun öyküsünü 1920’li yılların ilk yarısında kaleme aldı.

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu’nun kadın kahramanını sadece uzun bir mektubun yazarı olarak tanıyoruz. Kadının hayatı boyunca sevmiş olduğu erkek için kaleme aldığı bu mektubun “gönderen”inin adı yoktur. Mektubun başında tek bir hitab vardır: “Sana, beni asla tanımamış olan sana.” …  Zweig, okurunu bir kez daha insan psikolojisinde eşine pek rastlanmayan bir yolculuğa davet ediyor…” (Arka Kapak)

“Ve insanların arasında yalnız olmaktan daha korkunç bir şey yoktur.” (Sh. 20) 

İrfan’ın notu: Yukarıdaki alıntıyı gördüğümde, sevgili dostumun ben dört duvar arasında iken İstanbul gibi kalabalık bir şehirde kendisini tanımlarken kullandığı sözcükler geldi. “Kalabalıklar içinde yalnızım.” Bu sözün ağırlığını usta yazarın kitabındaki bu alıntıyı görünce insan daha iyi anlıyor…

“Bağışla yakınmamı, ne olur bağışla! Zira senin iyi bir insan olduğunu, yüreğinin en derin noktasında hep yardıma hazır olduğunu biliyorum. Sen herkese yardım edersin, istediği taktirde sana en yabancı olana bile. Ama çok tuhaf bir iyilik seninkisi, herkese açık olan, böylece de isteyenin ellerine sığdırabileceği kadarını alabileceği bir iyilik; büyük, sonsuz büyük senin iyiliğin, fakat aynı zamanda da -affına sığınarak söylüyorum- tembel bir iyilik. Uyarılmak istiyor, gelip alsınlar istiyor. Sen, ancak yardıma çağırıldığında, senden istendiğinde yardım ediyorsun, hoşlandığın, zevk aldığın için değil fakat utancından, zayıflığından ötürü yardım ediyorsun. Sen -izin ver de açık söyleyeyim bunu- sıkıntı ve acı içindeki insanı mutlu olan kardeşlerine yeğlemiyorsun. Ve senin gibi insanlardan, hatta onların en iyilerinden bile bir şey istemek zordur…” (Sh. 35)

İrfan’ın yorumu: Platonik aşk mı yoksa bambaşka mesajlar içeren bir tek taraflı haykırış mı? Yazar erkek olmasına rağmen bir kadının iç dünyasını, derinliklerine kadar çözümleyerek hikayenin yazıldığı yıllardaki Avrupa ile ilgili de bilgi vererek okuyucuya “toplumlar içinde yalnız olma duygusu”, “tek taraflı bir aşkın içerdiği duygular”, “iyilik kavramına farklı bir bakış”, “ahlaki olarak çöküş ve toplumsal ilkelerde yükseliş çelişkisi”, “Allah inancının sorgulanması”, “farkedilmemek-farketmemek” gibi sorgulanması, tartışılması, konuşulması gereken konuları enfes bir hikaye ile anlatıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder