Kitabın adı: Hasta Toplumlar
Yazarı: Robert B. Edgerton
Yayınevi: Buzdağı
Kitap ile ilgili internette bulduğum bir yayını paylaşmadan önce kendi yorumumu yapayım müsaade ederseniz:
İrfan'ın Yorumu: Zaman Kaybı
Hasta Toplumlar
Kitabı Neler Vâât Ediyor?
Kendi toplumumuz
dahil bütün toplumlarda bir kültürün barındırdığı gelenek ve görenekler genelde
eleştiriden uzaktır. İnsanlar kültürleri karşılaştırmayı sevmezler çünkü bir
kültür var olmuşsa ve olmaya da devam ediyorsa, bu kültürün barındırdığı
gelenek ve görenekler oturmuştur, köklüdür ve insanlar memnundur diye
düşünülür. İşte bu noktada Robert Edgerton devreye giriyor ve antropolojide
kültürel görecilik olarak yerleşmiş bu kavrama karşı çıkıyor. Kültürler
değerlendirilebilir mi? Toplumlar patolojik olarak nitelenebilir mi? Yani bir
topluma hasta gibi sıfatlar kullanılabilir mi? İşte bu, Hasta Toplumlar
kitabının meydan okuması. Ortaya koyduğu kanıtları çürütmek için göreciler çok
zorlanacağa benziyor.
Kitap sekiz bölümden
oluşuyor. 1 ve 2. bölümde yazar, halk toplumlarının hep refah içinde ve
hayatlarından memnun oldukları yerleşmiş kalıbına karşı çıkıyor ve
antropolojinin ana kavramlarını çokça adından bahsedilen antropologların
yorumlarını da ekleyerek bizlere fazlasıyla zengin bir ziyafet sunuyor. Çeşitli
ilkel toplum uygulamalarından oldukça ilginç örnekler veriyor.
3. bölümde Türkçe
karşılığı bozuk uyum olarak değerlendirebileceğimiz maladaptasyon kavramı
üzerine yoğunlaşıyor. Maladaptasyonu en ince ayrıntısına kadar tanımlıyor.
Ayrıca bu bölümde evrimsel biyolojiden örnekler vererek kültürel evrimleşmeden
bahsedip Tazmanyalıların bilmediğimiz birçok yönünü ortaya koyuyor. 4. bölümde
tanımlanan maladaptif uygulamaları çocuklar ve kadınlar açısından
değerlendiriyor. Burada verilen örnekler arasında Aztekler, Zulular,
Asenteliler, Eskimolar gibi toplumların uygulamalarına gerçekten
şaşıracaksınız.
5. bölüm ilkel
toplumların tıbbi inanç ve uygulamalarını içermektedir. Kehanetten büyücülüğe,
tedavilerden ortalama yaşam sürelerine kadar birçok önemli konuda bilgi sahibi
olacaksınız. Aslında kitap her ne kadar ilkel toplumları anlatsa da günümüzdeki
uygulamaların da maladaptif potansiyelleri üzerinde durmaktadır. Bu bölümdeki
Afrikalı kabilelerin ne hastalıklarda neden muzdarip oldukları, anne sütünden
mahrum bırakılan bebeklerden akıl hastalığına kadar çok çeşitli örnekler bulabileceğiniz,
üstünde düşünebileceğiniz bir bölüm. 6. bölüme kitabın can alıcı bölümü
diyebiliriz. Çinli kadınların ayak bağlama geleneğinden Hinduların dul
kadınları yakmasına kadar birçok uygulamayı roman tadında okuyacaksınız.
7. bölüm kültürlerin
yok olmasını anlatmaktadır. Yok olmuş toplumların hangi aşamalardan geçtikleri,
neden yok oldukları önce Kızılderililerden başlayarak anlatılmıştır. 8. bölümde
insanların neden rasyonel davranışlar sergilediği veya sergilemediği konusu ele
alınmış ve çarpıcı sonuç yazısıyla bitirilmiştir.
Aslında kitap sadece
ilkel düzen efsanesine değil, bozuk uyum olan tüm toplumlara meydan okuyor.
Kitabın giriş cümlesi: Tüm toplumlar hastadır ancak bazıları daha
hastadır. Robert Edgerton’la egzotik bir yolculuğa çıkmak ister misiniz?
Sosyolojik olguları canlı kanlı örneklerle dinlemek ister misiniz? Ya da
mantıklı karar vermek istemez misiniz? O zaman bu kitabı okumanızı şiddetle
tavsiye ediyorum.
///
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder