3 Şubat 2015 Salı

Paralel Evren Okumalarına Devam: Paralel Yürüdük Biz Bu Yollarda

Kitabın Adı: Paralel Yürüdük Biz Bu Yollarda


Yazarı: Ahmet Şık

Yayınevi: Postacı Yayınevi

Kitabı Okumayı Bitiriş: 1 Şubat 2015 Pazar


Kitap Hakkında

AKP-Cemaat İttifakı Nasıl Dağıldı?

AKP ve Gülen Cemaati, yakın zamana kadar Türkiye'yi siyasal ve toplumsal olarak birlikte dönüştüren iki iktidar ortağıydı. Devleti soyma amaçlı bir talan zincirini yalanlarla ve hukuku ayaklar altına alarak örtbas etmeye girişen hırsızlar çetesiyle, bunun üzerinden hukuki değil siyasi operasyonlara kalkışanlar geçmişin yol arkadaşlarıydı. Tuzaklar, hileler, sahteliklerle örülü soruşturma ve davalar zincirine imza atan bu iki kirli suç ortağı şimdi, "Yeni Türkiye"nin savaşan güçleri olarak sahnedeler. Tarafların yaptığı savunmalara kimse aldanmasın. 

Bu savaş ne demokrasi ve temiz toplum ne de birilerinin iddia ettiği gibi barış ya da sivilleşme için yaşanıyor. Sadece devletin sahibi kim olacak diye savaşılıyor. Her savaş gibi bu da kirli. Bu yüzden ortalığı kaplayan pislik görünen o ki bir süre daha pis kokular yaymaya devam edecek. Kötü olmadı. 

Zira bu iktidar paylaşım savaşı patlamasaydı kimsenin kuşkusu olmadığı yolsuzluk, rüşvet, hırsızlıkla örülü AKP iktidarının talan çarkı ortaya çıkmayacaktı. Gülen Cemaati'nin, Türkiye'nin yeni derin devleti olmaya çalıştığı bu kadar açık anlatılamayacaktı. Uzun sözün kısası, AKP suçladığı Cemaat kadar çete, Cemaat suçladığı AKP kadar hırsızdır.
(Tanıtım Bülteninden)



Yazar Hakkında

Yazar hakkında ulaşabileceğiniz internet adresi:

http://tr.wikipedia.org/wiki/Ahmet_%C5%9E%C4%B1k


İrfan'ın Yorumu

Kitap ile ilgili almış olduğum ve altını çizdiğim bir çok nokta var. Örneğin bu paralel okumalar ile ilgili sağlıklı bir yorum yapabilmek için bir çok kitabın okunması ve kanaat elde edilmesi gerekiyor.

Şu dönem Ak Parti iktidarın verdiği güçle Fetullah Gülen cemaatine bir çok yönden önünü kesici hareketlerde bulunuyor bulunmasına ama şu bir gerçek ki Ahmet Şık'ın da dediği gibi bu ortaklığa paralel ortaklık da denilmesi açısından cemaat yönünden olaya bakan kitaplara da bakmakta fayda var sanırım. Tamam cemaati suçlayalım. Suçlanmış olunan konularda haklı da olabilirsiniz ki o yapıdan gelen ve önemli bir kanaat önderi olan Hüseyin Gülerce'nin cemaat hakkında 20 maddelik "cemaat nelerini kaybetti" meselesi dikkate alınması gerekir. Fakat ne kadar bu 20 maddeye ekleme yapsanız dahi iktidarın bu yolda beraber yürüdükleri gerçeğini aklımızın bir yanında tutmakta fayda var sağlıklı bir değerlendirme ve adil bir yaklaşımda bulunmak için.

Cemaati sevmeyebilirsiniz, AK Parti'den de haz almayabilirsiniz ama ayette de belirtildiği gibi "Bir kavme olan kininiz sizi adaletsizliğe sevketmesin" ölçüsünü de muhafaza etmeliyiz. Bu kitap okumalarımızda muhatap olunan kitlelerin insanlardan müteşekkil olduğunu hesaba katarak ve öte dünyada bu işin karşılığının da olduğu bilinci ile (Ahmet Şık öte dünyaya inanmasa da) bu böyledir.

Örneğin Hanefi Avcı'nın kitabını tekrar okumakta fayda var aynı zamanda Nazlı Ilıcak'ın kitabını da ha keza.

Böcek iddianamesini de okumakta fayda var.

Kitapta Ahmet Şık bazı konularda agresif yaklaştığı kanaatindeyim buna rağmen spota alabileceğim bir ifadesi var ki dikkat çekici.

"Birbirleri hakkında dile getirdikleri iddiaların doğru, kendilerine dair söylediklerinin yalan olduğu bu savaşta taraflar için söylenecek en doğru söz, AKP'nin cemaat kadar çete, cemaatin de AKP kadar hırsız olduğu gerçeğiydi." (sayfa 366)

Ahmet Şık bedel ödemiş bir gazeteci. Onun bazı agresif çıkışlarını kitapta görebilirsiniz. Buna rağmen yazar elinden geldiği kadar bu iki oluşuma aynı yakınlıkta değil aynı uzaklıkta yaklaşarak okuyucuyu bilgilendirme gayreti içerisine girmiş.

Faydalı bir paralel okuma oldu diyebilirim. Şiddetle de tavsiye edilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder