Haberi akşamleyin ilk duyduğumda ağzıma gelen tüm küfürleri ettim. Çünkü duyduğum haber içler acısı nitelikteydi: "Vatandaşların Van'a gönderdiği malzemelerin tutulduğu depo yandı."
Nedir bu şimdi? Bütün Türkiye el birliği ile bir şeyler yapmanın telaşı içerisinde kimisi parasını, kimisi elinde avucundakini, battaniyesini, kazağını, çorabını, ayakkabısını, hatta hatta kimi hanımlar çıktı, çocuklar için kendi sütlerini dahi verebileceğini söyledi. Verdiler de. Sonra ne oldu. Koskoca büyük devletimiz, yere göğe sığdıramadığımız devletimiz, ilgililer, yetkililer, görevliler ve daha nice yeteneksizler ordusu o toplanan malzemeleri bir depoya yerleştirdiler ve yaktılar. Evet açıkça söylüyorum, bu bir kundaklama eylemidir. Devlet bu depoyu yakmıştır!
Çok mu tepkisel yaklaştığımı sanıyorsunuz?
Çok mu duygusal takılıyorum?
Yoksa acımasız mı?
Devlet organizatör değil mi, güvenliği sağlayan değil mi, tedbir alan değil mi, koruyan, gözeten, emanet edilen...
Nedir şimdi bunun adı?
Şu kadar insan, dişi ile tırnağı ile oluşturulan yardım organizasyonunda çaba sarfetsin, elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışsın ve sen de o malzemeleri koruyama, elektrik kontağından çıkan yangınla kül oldu safsatasına bizlerin inanmasını bekle?
Hatırlarsınız, İstanbul'un bir semtinde sokakta kağıt toplayıcılığı ile geçimini sürdüren gariban insanların gösterdikleri çabayı. Hatırladınız değil mi? Hepimizin gözleri yaşlanarak izlemiş ve Van'ı unutmayan bu insanlardan gurur duymuştuk. İşte o insanların aldıkları malzemeler de yandı. Ve o malzemeleri koruyamadı devletimiz !
Yanan sadece malzemeler değil, ciğerimiz de yandı, bu bilinsin istedim. Bilinsin ve "elektrik kontağı" gibi saçmalıklara karnımızın tok olduğu anlaşılsın istedim.
Her halde çok şey istememişimdir !