12 yaşındaydı...
Belki küçücük oyuncak bebekleri vardı, belki de hiçbir şeyi
yoktu.
Kendi akranları ile evcilik oyunu bile oynamıştı,
kimbilir...
Evcilik oynadığı küçük kız arkadaşlarının içerisinde erkek
cinsi olmadığı için kız arkadaşlarından erkek seçmişlerdi kim bilir?
Birisi baba olmuştu, birisi abi...
Daha erkek cinsinin ne olduğunu, nasıl özelliklere sahip
olduğunu kestiremiyordu. Ailesinden babasını görmüştü (belki başını okşayan),
abisini görmüştü (belki varsa, onu koruyup kollayan), amcasını, dayısını
görmüştü (belki)... Ama bu gördükleri hep iyi insanlardı, amcaydı çünkü,
dayıydı, abiydi, babaydı bu erkekler...
Sonra bir kadın peydah oldu, nerden nasıl olduğunu
anlayamadığı. Para karşılığında bir şeyler olmasını istiyordu. Ne olmasını da
bilmiyordu ki N.Ç. Ne olmasını ummadığı gibi...
Belki bu paranın ne olduğunu da bilmiyordu. O kadın (ALÇAK)
insanlıktan nasibini almamış birisi olduğunu nerden bilsin ki...
Bundan sonra kelimeleri nasıl seçeyim bilmiyorum. Nasıl vurgulu hale getireyim ki içimdeki öfkeyi
hissettireyim... Kırmızı ile mi yazayım, büyük harfle mi belirteyim ne yapayım?
Ama o kadın ne yaptı? O kadınlar? Haberlerde iki kadın diyor
çünkü...
33 erkek...
12 yaşında bir çocuk...
para karşılığı...
Sex...
Erkek, çocuk, para, sex yanyana geldiğinde cümle kurulamaz
ki bunlardan. Bunlardan cümle kurulamazken içlerinde asker (ERKEK), memur
(ERKEK), korucu (ERKEK), muhtar (ERKEK), diğer devlet görevlileri (ERKEKLER)...
Bunlar nasıl bir araya gelebilir, nasıl olabilir?
Hayalleri olan, umutları olan, sevinçleri, hüzünleri olan
küçücük bir kız çocuğuna ne yaptınız siz öyle? Nasıl kıydınız? Nasıl
insanlığınızı kaybettiniz? Nasıl, nasıl?
Demek ki ülkemizde devlet görevlilerinin içinde de böyle
vahşiler, insan kılıklı hayvanlar bulunuyormuş...
Ne olduysa küçük kızımız devletin adaletine ulaşmayı
başardı. ADALETİNE...
Sonucu bugün gazetelerde okuyabilirsiniz.
Ama ibret olması açısından Ömer Çelik'in isyanını buraya
alalım: "Tecavüze uğrayan 13
yaşındaki çocuğun, tecavüzcülerinin aklanmasına 'yargı kararı' denemez. Bu
aklama insanlık suçudur. İnsanlıkla bağdaşamaz! Böyle karar verenler, yüce
millet adına yetki kullanamazlar. Ahlaktan, erdemden ve insanlıktan boşanmış
yargı kararı olamaz. Yargı, bu kararın altında ebediyyen lekeli kalır. 13
yaşında masum bir çocuğu koruyamayan yargı, neyi korumaya muktedir
olabilir?"
Allah'ın hükümleri ile hükmetmeyenlerden adalet beklemek,
hem de millet adına hüküm vermek. Bu hükmü verenlerden bir tanesinin bile 12
yaşında kız çocukları yok mu? Acaba o kızlarının başına böyle bir şey gelse ne
düşünürler? Adalet dağıtan koltuklarda oturan insanların fıtrattan kaynaklanan
zerre kadar vicdanları da mı kalmamış? O zaman bu millet adına karar
vermesinler. Bu millet böyle bir kararın altına imza atar mı?
Anayasanın, hukuk sisteminin, ceza sisteminin fıtratların
kabul edeceği şekle bürünmesinin vakti gelmedi mi? Peki insan fıtratının ne
istediğini bilmiyor musunuz? Yaz-boz tahtasına dönmüş bu çürümüş sistemin
komple, topyekün değiştirilip Allah'ın razı olacağı, kulların felah bulacağı,
diri diri gömülen N.Ç. olaylarının tekrarlanmayacağı bir sistemi istemek çok mu
zor?
Bu millet bu tür olayları da hak etmiyor, bu tür hukuk
rezaletlerini de. Topyekün milletin de değişmesinin vakti gelmedi mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder