23 Aralık 2015 Çarşamba

Ne Olacak Bu Batı'nın Müslüman Algısı Problemi: Homeland

HOMELAND




Bilgi alınacak siteler:

http://www.imdb.com/title/tt1796960/

Bir Diğer site:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Homeland


Peki Homeland nasıl bir dizi diye soran ilk meraklılara:

http://www.yenicikanlar.com.tr/homeland-nasil-bir-dizi-homeland-konusu-ne-anlatiyor-14747

İrfan'ın Yorumu:

Politik drama ve politik gerilim filmleri kaydadeğer kalitede olursa izlenmeyi hak ettiği gibi günümüz dünyasının duruşunu da sergilemesi açısından önem arzediyor. 11 Eylül travmasını atlatamayan özde Amerika genelde batı dünyası -son Paris saldırıları da bunu gösterdi- bu tür dizilerle batı insanının durumunu, çare arayışlarını, ülkeler arasındaki kirli oyunları, istihbarat dünyasındaki işleyişleri vs. göstermesi açısından bu tür dizi ve filmlerle dikkat çekmeye devam ediyor.
İşte bu dikkat çekici dizi filmlerin belki de en iyilerinden olan Homeland şiddetle tavsiye edilir. 1. sezon'da uzun süre esir olan bir Amerikalı askerin terörist olup olmayacağı şüphesi ve daha sonra da işin içine el-Kaide'nin şu sıralar da İŞİD'in güncel olması sebebi ile günceli takip etme açısından da dikkatle takip edilmesi gereken bir dizi gibi duruyor.

Böyle önemli bir dizi vardı bizim de niye haberimiz olmadı demeyesiniz diye...
Olmaz, olamaz, olabilemez sözlerini işitmeyesiniz diye...



21 Aralık 2015 Pazartesi

Ablacım Bu Dövmeler Ne Böyle: Blindspot

Dizi Film Adı: Blindspot


















Bilgi sitesi: http://www.imdb.com/title/tt4474344/

Diğer bir bilgi sitesi:
http://www.sinemalar.com/dizi/233840/blindspot

Konusu:
NBC'nin yeni dizisi Blindspot, polislerin Times meydanında bir bavulun içinde hafızasını kaybetmiş ve vücudunda çeşitli dövme ve isimler bulunan Jane Doe'u bulması ile birlikte yaşanacak olayları konu alıyor. Gizemli kadının vücudunda bulunan dövmelerden birinde FBI ajanı Kurt Weller'ın da isminin olması işleri daha çok karıştıracaktır

İrfan'ın Yorumu:
Kadının her tarafına dövme yapmışlar, ondan sonra da bu bulmacayı ya da pazılı çöz çözebilirsen. 
Üstelik dövme yapılması fikri de ... neyse söylemeyeyim.
Aksiyon ve klasik Holywood dizisi. 

13 Aralık 2015 Pazar

Bıktım Amerikan Dizilerinden, Bana Avrupa Dizisi Lazım: Broen

Dizi Film Adı: Broen


Yapım ülkesi: İsveç-Danimarka

IMDB adresi: http://www.imdb.com/title/tt1733785/?ref_=nv_sr_1

Bilgi sitelerinden birisi: http://www.turkcealtyazi.org/mov/1733785/bron-broen.html

Diğer bir bilgi sitesi: http://www.beyazperde.com/diziler/dizi-11138/



Bir yorumcudan alıntı:

"Bilindik adıyla The Bridge (Köprü) dizisi, 2013 sonbaharında yeniden bizimle olacak olsa bile merkezindeki olayı ilk sezon sonunda sonuca erdiren bir yapım. Hem de anlatılmaz yaşanır dediğimiz türden, olağanüstü bir sonla... Dizi, sahip olduğu atmosfer bakımından kıyaslandığı The Killing ile de benzerlik göstermekte. Oyunculukların da aynı şekilde ondan aşağı kalır yanı yok. Davada 10 bölüm boyunca karşımıza çıkanlar, işlenen halk sorunları, bunların işlenme yöntemi ve yan hikayeler derken bölümlerin nasıl geçtiği neredeyse anlaşılmıyor bile... Aslında Broen, ilk sezonunun finali için bile izlenebilecek türden bir dizi... Sonuçta, 10 bölümlük bu mini şaheser, konusu hoşuna giden herkese şiddetle tavsiye edilir."

Başka bir yorumcudan alıntı:
şansalcım ben diziyi beğendim. doğrusunu istersen, adam gibi polisiye kıtlığı çektiğimiz şu dönemde ilaç gibi geldi. dingil amerikanların "hey johnson, kurbanın tırnak arasında katilin taşak kılını bulduk. dna sonucu bi 5 dakkaya elimizde olur." tarzı olay çözmelerinden artık tiksinmişken, bi nebze olsun yeniden zeki hissettirdi. bu dizide hakkaten soruşturma yapılıyor. her şey araştırılıyor. sonu çıkmaz sokak olsa da her ihtimâl göz önünde bulunduruluyor. bu da olaya hakiki bir vaka havası veriyor. dizide bayağı fazla karakter var. öyle ki, bazen "bu niye var? hadi bu adamı anladık; bu kadın niye var?" diye sorabiliyorsun. fakat, nihayetinde herkesin soruşturmayla ilgisi ya da ilgisizliği dedektiflerimizi bi şekilde bir adım ileri götürüyor

İrfan'ın Yorumu:

İlk sezon harika, ikinci sezon müthiş, üçüncü sezon pasif...

Avrupa'ya bakışınız mı lazım, buyrun izleyin
Avrupa'da insanların aile hayatları ile ilgili son durumu mu görmek istersiniz. Buyrun izleyin
Dünyevi hayat standartları çok ileri boyutta ama bir şeyler eksik ama ne mi diyorsunuz: Buyrun izleyin
Bir dizi filmden çok daha fazlasını bulabileceğiniz enfes bir eleştirel maceraya mı hazırlanmak istiyorsunuz: Buyrun izleyin.

9 Aralık 2015 Çarşamba

Bu Takım İyi İş Çıkarmış: Kardeşler Takımı

Dizi Filmin Adı: Kardeşler Takımı

Orjinal Adı: Band of Brothers



Kardeşler Takımı, tarihçi ve biyografçı Stephen Ambrose tarafından yazılan aynı adlı romanından uyarlanan, II. Dünya Savaşıtemalı, 10 bölümlük televizyon dizisi serisidir. Ortak yapımcılığını, Akademi Ödüllü Er Ryan'ı Kurtarmak filminde beraber çalışanSteven Spielberg ve Tom Hanks üstlenmiştir. 2001 yapımı Kardeşler Takımı hala Dünya'nın birçok yerinde TV kanallarında yayınlanmaktadır.
Dizi, II. Dünya Savaşı sırasında Amerikan ordusunun 506.Alay'ın 101.Hava Gücüne bağlı Easy Bölüğü askerlerinin yaşadıkları tecrübeler esas alınarak kurgulanmıştır. Dizi, öncelikle askerlerin temel eğitim aldığı Georgia'daki Toccoa kampından başlamıştır. Devamında ise Normandiya ÇıkarmasıMarket Garden Harekâtı ve Bastogne Savaşı ve Berghof'taki Hitler'in kalesinin ele geçirilmesi sahnelenmiştir.
Dizideki olaylar Ambrose'nin Easy Bölüğü'nden hayatta olanlar ile gerçekleştirdiği bire bir röportajlar ile şekillendirilmiştir. Ayrıca savaş sonrası hayatta kalmayı başaran askerlerin yazdıkları kitaplardan da yararlanılmıştır.

Daha fazla bilgiye aşağıdaki internet adreslerinden ulaşabilirsiniz:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Karde%C5%9Fler_Tak%C4%B1m%C4%B1
ve
http://www.imdb.com/title/tt0185906/?ref_=nv_sr_1

İrfan'ın Yorumu: 
İkinci Dünya Savaşı ile ilgili filmler ve dizifilmler her zaman ilgimi çekmiş ve dikkatle izlemeye, anlamaya, dersler çıkarmaya gayret etmişimdir. Bir önce izlediğim film ile bir bütünlük arzetmesi açısından ilginç notlar almışım. Bunları sizle paylaşabilirim.
1. Bu dizi filmi izlediğinizde özellikle birinci bölümde savaşa  hazırlanan bir paraşüt birliğinin nasıl zor ve etkili eğitimini görüyorsunuz. Şu bir gerçek ki eğitimde ter dökmeyen savaşta kan döker mantığını burada görebiliyorsunuz. Fakat savaş bu. Ne kadar ter dökerseniz dökün bombalar saklandığınız çukuru dahi bulabiliyor. Ama eğitime gereken önemi vermezseniz hayatta kalmanız ve mücadeleyi kazanmanız ... İşte bu problem
2. Diziyi izlediğinizde birliğin kendi içindeki dayanışması ve kardeşlik ruhu ile hareket ettiğini görüyor ve savaşta bunun nasıl olduğunu ibretle izliyorsunuz.
3. Ve savaş... Şu an Suriye'de olanları Suriye'ye gitmeyi düşünmeden anlamak isteyenler için de bu dizi bayağı doyurucu nitelikte. 
4. Muhakkak izlenmesi gereken ve daha birçok ibretlerin çıkartılıp faydalanılabilecek bir dizi diyorum.

20 Kasım 2015 Cuma

Conspiracy / KOMPLO MU DEDİNİZ

Filmin Adı: Komplo

Orjinal adı: Conspiracy



Filmin konusu:

Nazi subayları ve SS liderleri Yahudi sorununa kesin bir çözüm getirmek için 1942 Wannsee Konferansında bir araya gelirler. Uzun tartışmaların ardından, tarihi Yahudileri Avrupa'dan sürme planını hayata geçirmeye karar verirler. Kararları, insanlık tarihinin en korkunç ve utanç verici olaylarından birine gebedir.

İrfan'ın Yorumu:
Medeniyetin beşiği olarak bilinen Avrupa 2. Dünya savaşında Almanların ırkçı düşünceleri dolayısı ile fırtınalar yaşıyordu. 
Film bir ırkı (severiz ya da sevmeyiz konu asla bu değil) kalıcı olarak nasıl yeryüzünden  silebiliriz üzerinden gidiyor. Bir masanın etrafında yemeklerini, şaraplarını yudumlayarak bir ırkı uzaya mı gönderelilm, kısırlaştıralım mı yoksa başka yöntemlerle tamamen imha mı edelim. Bunun hukuki ve siyasi boyutlarını nasıl gerçekleştirelim vs.

Kan dondurucu bir şekilde bu konuşmaları izlediğinizde hayretler içinde kalacaksınız.

Film statüsü içinde belki hareket arzetmeyebilir ama diyalogların vuruculuğu ve korkunçluğu dikkate değer.

İslam medeniyetinin hiçbir döneminde -şu anki dönemde de dahil olmak üzere- bu kadar vahşi bir toplantı ve imha politikası asla olmamıştır...

Film hakkında bilgi alabileceğiniz site: 

http://www.sinemalar.com/film/33626/conspiracy-i

20 Ağustos 2015 Perşembe

Kepenkleri İndiriyorum Ama Geleneğimi de Bozmuyorum: Alın Size Tahmin Kardeşimmmm

ÇUVALLAYACAK MIYIM ÇUVALLAMAYACAK MIYIM ?

Anlaşılan o ki yakın tarihte yani bu senenin sonlarına doğru tekrar bir seçim olacak. Seçimler dolayısı ile artık gelenekleşmiş olan ve hiçbir maliyeti olmadan yapmış olduğum tahminlere yine devam ediyorum... Ondan sonra da kepenkleri indirme kararı aldım...

Yeter a.q.

Her taraftan siyaset, koalisyon, terör, savaş, barış...

Biraz daha devam ederse siyaset kusmaya başlıycam...


AK PARTİ: % 44,15

CHP: % 26,35

MHP: % 15,40

HDP: % 11,15

DİĞER: % 2,95

Haydi bana byyyyyy


19 Ağustos 2015 Çarşamba

Ölüm ve Ötesi mi dedin: Afterwards

Filmin Adı. Afterwards


Film Guillaume Musso'nun Et Apres adlı romanından alınmış. Roman Dilimize Doğan Kitap'tan "Ya Sonra" adıyla çevrilmiş.
Nathan 1972 yılında 8 yaşında iken göle düşen kız arkadaşına yardım çağırmaya giderken otomobil çarpar ve ölüm ile yaşam arasında kalır. Tercih kendisine bırakılır, ölümün ışıklı tünelinden geçip yaşamı seçer.Kendisi haberi olmasada artık seçilmiş kişidir. Ölüme yakın insanların etrafında görevi vardır. Yıllar sonra New york'ta genç bir avukat olunca kendisi gibi seçilmiş kişi Dr.Kay'ın hastası olur. Dr. Kay'da görevlendirilmiş bir kişidir, ölüme yakın insanların etrafında onları ölüme hazırlamaktadır. Nathan gerçeği ondan, yakınında, eski arkadaşlarında ailesinde bir çok ölüme tanık olarak acı şekilde öğrenecektir

Yönetmen Gilles Bourdos
Senaryo 
Müzik Alexandre Desplat 
Görüntü Yönetmeni Pin Bing Lee 
Eser  Süre 107 dk Tür Dram Ülke Kanada Almanya Fransa - 


İrfan'ın yorumu: Ecel geldiğinde bir dakika sonrasına da ertelenmez bir dakika öncesine de alınmaz. Ölüm ile ilgili fantastik bir deneme olmasına rağmen içerdiği sorular ve ölüm saatinin bilinebilir olması durumundaki panik izlenmeye değer... 

Ölüm ile ilgili sorular ve sorgulamalar açısından dikkatle izlenmesini tavsiye ederim... 

11 Ağustos 2015 Salı

Biraz Zeki Ol, Biraz da Merhametli...: Sanjuro

Filmin Adı: Sanjuro

Yönetmen: Akira Kurosawa

Bilgi Sitesi: http://www.sinemalar.com/film/27607/sanjuro

Yojimbo\'nun devamı olarak kabul edilen güzel film. Akira kurasowa ve Toshiro Mifune efsanesinin başyapıtlarından, tek kelimeyle mükemmel.. Sınıf farkları, kimlik, cinsiyet farkları gibi olgulara çok belirleyici bakar kurosawa bu filmde. hizmetkar dolaptaki yerini(!) bilmek zorundadır. efendileriyle beraber sevinemez. Kadınlar saf ama akıllıdırlar. Samuray dediğin dilenmez örneğin. ama zaten dilenen bir samuray, yani efendisinden kopmuş sayılabilecek bir haydut samuray olduğuna göre, bu, japonya\'nın 19. yüzyılda yaşadığı sıkıntılarla samurayların yollara düştüğü zamana denk gelmektedir büyük olasılıkla.Film bunlara da dikkat çekmektedir. Büyük usta boş film yapmıyor mutlaka izleyin..



İrfan'ın Yorumu: 

Neden mi 1962 yılında çevrilmiş bir film izledim... Teknolojik bombardımanlarla çevrilmiş filmlerden gına geldi... İnsana dokunmak yerine tamamen başka şeylere dokunan filmler... Tamam onlar da olsun ama duygulardan arındırılmış ve birçok etkisini hissettirmesi gereken bu sanat dalı fazla teknolojik olmaz derim.

Bu film dünyaca usta yönetmenin enfes filmlerinden birisi olsa gerek. Ben açıkçası büyük bir keyif alarak izledim. Siyah beyaz olması, nostaljik olması, 62 yılında harika konulara temas etmesi... Hele defterdarın karısının merhamet dolu temaları var ya inanılmaz. Zeki bir samurayın -ki anlaşıldığı kadarı ile roninleşmiş- bir klan için adaleti kendi usulü ve biraz da sert bir şekilde çözmek istemesi. Ama işin içine biraz da merhamet katılınca daha bir keyif alınıyor açıkçası... Günümüz gençliğine bir şey vermeyeceği aşikar. çünkü onlar teknolojik bombardıman altındalar. Ama bir bakın derim...

13 Temmuz 2015 Pazartesi

Üçü Duygusal, İkisi de Savaş Filmi: Son Umut, Umutsuz Aşk ve Son Şovalye




İrfan'ın Yorumu: Russel Crowe gerçekten iyi bir oyuncu. Çanakkale destanı ile ilgili yapılmış enteresan filmlerden birine imza atmış. Evet bazı uçuk kaçık unsurlar olmuyor değil filmde ama yine de farklı bir deneme olmuş. Üç çocuğunu Avustralya'dan Çanakkale'ye gönderen bir babanın oğullarının hasretine dayanamayıp savaştan sonra oğullarının en azından cesetlerine ulaşma mücadelesi...

Diğer film ise umutsuz bir aşk filmi... Ama İkinci Dünya Savaşı'nda Almanya'nın Fransa'yı işgali ile bizlere hep kötü Alman askerlerini anlatan filmlerden farklı. Bazı sahnelerde duygu seline kapılabilirsiniz...

Aynı şekilde fantastik bir film olan Son Şovalye ise onur mücadelesinin eksene alındığı bir film...

Üçünde de kayda değer unsurlar var, üçünde de dipnot düşebileceğiniz unsurlar göze çarpıyor... 

16 Haziran 2015 Salı

Koalisyon Görüşmeleri Eşeğin Bağlanması Eşliğinde Devam Ediyor

Türkiye'de biliyorsunuz milletvekilliği seçimleri yapıldı. Bütün partilerin aldığı oy dağılımı sonucunda çıkan tabloda hiçbir parti tek başına iktidarı elde edecek çoğunluğa ulaşamadı. Bu koalisyon tartışmalarını da beraber getirdi. İşte bu koalisyon tartışmaları esnasında duyduğum bir Anadolu sözünü buraya almayı uygun gördüm... Özellikle birinci olmayan partileri ilgilendiriyor ama bu sözü hayatın bütün ilgili olaylarına aktarabilirsiniz.
Çok uzatmadan hemen sözü aşağıya alayım, siz de düşünün artık...




KENDİNİ HANA ALAN YOK


O EŞEĞİNİ BAĞLAMAYA YER ARIYOR


14 Haziran 2015 Pazar

Hz.. Peygamber'in Tavsiye Ettiği Yiyecekler...

İnternet dünyası içerisinde haklı ve güzel bir yer edinen timetürk ile Hz. Peygamber'in tavsiye ettiği yiyecekler ile tanışmanızı istedim...

http://www.timeturk.com/peygamber-efendimizin-tavsiye-ettigi-yiyecekler/fotogaleri-9303


Dinazorlardan Geçilmiyor: Jurassic World

Filmin Adı: Jurassic World

Orjinal Adı: Jurassic World

Bilgi Sitesi: http://www.sinemalar.com/film/178996/jurassic-world


John Hammond'ın başarısızlıkla sonuçlanan Jurassic Park denemesinin üzerinden tam 22 yıl geçmiştir. Nublar Adası'nda bu kez tam kapasiteyle çalışan, Hammond'ın hayal ettiği gibi bir dinozor tema parkı Jurassic World adıyla kurulmuştur. Ancak kuruluşunun üzerinden 10 yıl geçen parkta müşteri sayısı günden güne azalmaktadır. Parkı işleten şirketin hedeflerini tutturabilmesi için parkta yenilikler yapılır, yeni bir dinozor türü yaratılır. Ne var ki bu yeni tür, adayı ve adadakileri felakete sürükleyebilecek sonuçlar doğuracaktır.

İrfan'ın Yorumu:
Gerçekten ama gerçekten pes yani. Kardeşim amma çok meraklısınız dinazorlarla yaşamaya. Gerek yok ki. Bizim ülkemizde zaten yeterince var. Biraz gözünüzü açsanız oscarlık dinazorlar bile görebilirsiniz. 
Neyse biz gelelim filme: Şu bir gerçek ki Steven Spielberg bu işi iyi beceriyor. Heceyan var, tedirginlik var, müthiş manzaralar ve gerilim mükemmel. Ama size bir şey söyleyeyim mi. Sadece küçük oyuncuTy Simkins için bile izlenir. Çocuk mükemmel bir oyunculuk gerçekleştirmiş. Resmen hakkını vermiş. 
Ailece izleyip eğlenebilir ve müthiş bir keyif alabilirsiniz. Çocuğunuz bayağı heyecanlanacaktır. Gece giderseniz sabaha kadar uyur mu garanti veremem... He he... 

11 Haziran 2015 Perşembe

Abi Bana Deprem Deme N'olur: San Andreas Fayı

Filmin Adı: San Andreas Fayı

Orjinal Adı: San Andreas

Film Bilgi Sitesi: http://www.sinemalar.com/film/223912/san-andreas




Yönetmen
Allan Loeb ,  Andre Fabrizio
,  

Film, Kaliforniya'da yaşanan deprem felaketinden sonra, helikopter pilotu olan Ray (Dwayne Johnson) ve eski eşi Emma'nın (Carla Gugino) kızları Blake'i (Alexandra Daddario) kurtarmak için Los Angeles'tan ayrılıp San Francisco'ya gitmeye çalıştığı sırada yaşayacağı olayları konu alıyor

İrfan'ın Yorumu:
Bu filmi mutlaka üç boyutlu olarak ve iyi bir ses ve görüntü sistemi olan sinemada izlemeniz lazım. Mall Of İstanbul sinemaları bu konuda tavsiye edilebilir. Oldum olası felaket filmlerini sevmişimdir. Ama şu ana kadar izlediğim felaket filmleri içerisinde görüntü ve ses olarak mükemmel olmuş diyebilirim. Oyunculuklar o kadar kaliteli olmasa da deprem ve etkileri, binaların yıkılışı, tsunami, ve diğer enstantaneler... Harika yapmışlar resmen. Mutlaka izlenmesi gerekir kanaatindeyim. Deprem ve etkisini binalar ve yapılar yönünden etkileri filmde öne çıkmış. İnsan kayıpları ve acıyı daha arka plana itmişler. Bana göre iyi de etmişler... 
İzleyin ve deprem duygusunu yaşayın derim. 

Hainim, Hainsin, Hain: Yeme Beni, Yerim Seni, Ye beni: TRAITOR

Filmin Adı: Hain

Orjinal Adı: Traitor

Film Bilgi Sitesi: http://www.sinemalar.com/film/10301/hain


Filmin Özeti:

FBI ajanı Roy Clayton yeni bir araştırma davasına bakarken tehlikeli bir komplo teorisi ile karşılaşır. Bunun ardından araştırmalarını kuvvetlendiren Clayton, olayın arkasında eski Amerikan Özel Operasyon biriminin başı olan Samir Horn'un olduğundan şüphelenir.

İrfan'ın Yorumu: 11 Eylül'den sonra çok şey değişti. Artık düşman algısı Kominizmden İslam'a evrildi ve batı dünyasında özelde Amerika'da "terör" saldırılarının önlenmesine yönelik mücadeleler, yeni "vatanseverlik" kanunları gırla gitti.

Savaşı uzak düşman bölgesine yayma stratejisi hem el-Kaide ve türevleri örgütler için hem de Amerika için aynı şiddetle devam etti, ediyor... 

Nefes almadan izleyeceğiniz enfes bir macera filmi mi izlemek istiyorsunuz. Kaçırmayın derim...


8 Haziran 2015 Pazartesi

Beni Küçük Görme: The Salvation

Filmin Adı: İntikam

Orjinal Adı: The Salvation

Film ile ilgili bilgi sitesi:

http://www.sinemalar.com/film/220809/the-salvation



Filmin Konusu: 
1870'li yılların Amerikasında ailesini öldürülen bir işçi intikamını alır, ancak öldürdüğü insan o zamanın en büyük çetelerinden birisinin kardeşidir. 

İrfan'ın Yorumu: Harika. Tek kelime ile harika. Uzun zamandır izlediğim mükemmel bir western filmi. Clint'in Affedilmeyen filminden sonra yine harika bir intikam filmi. Şu an itibari ile sinemalarda oynamasa bile isteyenler bu filmi bulup izleyebilirler. Taktiklerini de söyletmeyin bana (torrent). 
Bir adam, onu ziyarete gelen karısı ve oğlu ve sonrası tam anlamıyla kabus... İntikam... İntikam... İntikam...

Keyifle izleyeceğiniz bir kovboy filmi. Kaçırmayın derim...Mads harika oynuyor burda da. Siz bir de onu Hannibal'de izleyin.  

Çuvalladım: Tahmin Şirketimi Kapatmayacağım Ama...

2015 GENEL MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİNE DAİR

Dün itibari ile Türkiye'de milletvekili seçimleri yapıldı. Ve mutad olduğu üzere seçimlerden önce çok yoğun bir çaba gerektirmeyen tahminlerimi paylaşmıştım. Aşagıda görüleceği üzere çuvallamış durumdayım. Kendimi tebrik etmiyorum. Serdar'dan da tebrik beklemiyorum. Yakında eğer erken bir seçim olursa yine tahminlerimi paylaşacağım. Başka da bir şey demiyorum...



SEÇİMLERDE ALINAN OY ORANLARI:
AK PARTİ: 40.82
CHP: 24,99
MHP: 16,35
HDP: 13.11
DİGER: 4,73

İRFAN'IN TAHMİNİ
AK PARTİ % 46,3 (ÇUVALLAMA ORANIM: 5,48)
CHP % 23,31 (ÇUVALLAMA ORANIM: 1,68)
MHP % 14,38 (ÇUVALLAMA ORANIM: 1,97)
HDP % 9,12 (ÇUVALLAMA ORANIM: 3,99)
DİĞER % 6,89 (ÇUVALLAMA ORANIM: 2,16)

Çok heyecanlı bir seçim gecesini izlemiş bulunuyorum. Biliyorum oy kullanmadan seçim gecesinin neresi heyecanlı diyebilirsiniz. Olsun bende de bu kıllık olsun ne yapalım? Beni de seven böyle sevsin kardeşimmmmmmm

Yenildik ama ezilmedik diyerek önümüzdeki seçim tahminlerinde sizleri aramızda görmekten mutluluk duyarım diyorum başka da bir şey demiyorum...

2 Haziran 2015 Salı

Peygamberi İncitmek ve Ak Parti'ye Oy Vermek...



İlk önce bir alıntı...


Hakan Albayrak / Diriliş Postası

“Bu seçimde AK Parti’ye bir ders verelim” diyen bazı İslamcı seçmenlerin dikkatine


Liberallerin öne çıkmasından mı rahatsızsınız?
Bazı belediyelerin şımarmasına mı kızdınız?
İlinize tayin edilen şu veya bu bürokratın zulmünden mi muzdaripsiniz?
Milletvekili aday tercihlerinde yapılan bazı saçmalıklardan mı şikâyetçiniz?
Muhtemelen haklısınız.
“Öyleyse AK Parti’ye bu seçimde oy vermeyelim, ders verelim” diye düşünmekte haklı değilsiniz ama.
Ümmetin maslahatı söz konusu.
İrili ufaklı karın ağrılarınıza / ağrılarımıza ümmetin maslahatını nasıl kurban edersiniz?
Diyelim ki siz oylarınızı esirgediğiniz için AK Parti 1 koltuk eksikle Meclis çoğunluğunu kıl payı kaybetti ve bunun neticesinde Yasin Börü’nün katillerine, Türk ve Kürt ırkçılarına, Kemalist istibdat sevdalılarına, bütün İslamcıları IŞİD’ci veya Hizbullah’çı yaftasıyla zindana tıkmayı kafaya koyan “Paralel Devlet” ajanlarına gün doğdu; kendinize değilse kime “ders” vermiş olacaksınız?
AK Parti’ye “ders” vermenin kendi ayağınıza / ayağımıza sıkmak anlamına geldiğini göremeyecek kadar ferasetsiz olamazsınız!
AK Parti’ye yönelttiğiniz / yönelttiğimiz eleştirilerin alayını toplasak sadece ve sadece başörtüsüne özgürlüğü bile gölgelemeye yetmez.
Alayını toplasak sadece ve sadece Kürt Açılımı’nı bile gölgelemeye yetmez.
Alayını toplasak sadece ve sadece “One Minute” çıkışını ve ona bağlı olarak İsrail’le askeri işbirliğinin sona erdirilmesini bile gölgelemeye yetmez.
Alayını toplasak sadece ve sadece Gazze’yle dayanışmayı bile gölgelemeye yetmez.
Alayını toplasak sadece ve sadece Kemalist “Andımız”ın kaldırılmasını bile gölgelemeye yetmez.
Alayını toplasak sadece ve sadece Mogadişu’nun yeniden inşasını bile gölgelemeye yetmez.
Alayını toplasak sadece ve sadece Bosna-Sırbistan-Hırvatistan üçlü mekanizması kurularak Boşnakların yeni bir felaketin eşiğinden döndürülmesini bile gölgelemeye yetmez.
Alayını toplasak sadece ve sadece yerli savunma sanayii hamlesini ve dolayısıyla emperyalistlere bağımlılıktan kurtulma gayretini bile gölgelemeye yetmez.
Alayını toplasak sadece ve sadece Mursi ve İhvan yandaşlığını bile gölgelemeye yetmez.
Alayını toplasak sadece ve sadece Suriye halkına ve Suriye Devrimi’ne verilen desteği bile gölgelemeye yetmez.
Alayını toplasak sadece ve sadece Salih Mirzabeyoğlu’nun, Yakup Köse’nin serbest bırakılmasını, diğer İslamcı mahkûmlar için de hürriyet perspektifinin doğmasını bile gölgelemeye yetmez.
Alayını toplasak sadece ve sadece İmam-Hatip okullarının ihyasını bile gölgelemeye yetmez.
Şimdi bir tarafta bütün bunlar ve daha nice güzellikler, öbür tarafta AK Parti’ye yönelttiğiniz / yönelttiğimiz eleştiriler; elinizi vicdanınıza koyup söyleyin, o eleştirilere istinaden bütün bu güzellikleri riske atmaya değer mi?
Sıhhatli bir kafayla yapılan hiçbir maslahat-mefsedet hesabından “Evet” cevabı çıkmaz bu soruya.
Yapmayın abiler, ablalar, kardeşlerim!
Dünkü çocuklar değilsiniz.
Ta nerelerden geldiğimizi biliyorsunuz.
Her şeyi hükümetten, devletten bekleyemeyeceğimizi de biliyor olmalısınız.
AK Parti bizi Allah’ın inayetiyle özgürleştirdi, iyi işler yapabilmemize müsait bir ortam hazırladı, üstelik Diyarbakır’dan Gazze’ye, Halep’e, Mogadişu’ya kadar iyi işlerin öncülüğüne de soyundu.
Sizi / bizi tutan ne?
Önümüzü açtığı için mi “ders” vereceksiniz AK Parti’ye?
Gün şükür günüdür.
Şükrümüzü fiilen eda edelim.
O fiil, sandığa gidip İstiaze ve Besmele ile AK Parti’ye oy vermektir.
Muhammed Mursi de sizin AK Parti’ye oy vermenizi istiyor.
Halid Meşal de sizin AK Parti’ye oy vermenizi istiyor.
Suriye Devrimi de sizin AK Parti’ye oy vermenizi istiyor.
Bakir İzzetbegoviç de sizin AK Parti’ye oy vermenizi istiyor.
28 Şubat Darbe Hukuku mağduru İslamcı mahkûmlar da sizin AK Parti’ye oy vermenizi istiyor.
Ben daha ne diyeyim, bilmiyorum ki.
Şunu diyeyim: Kırım Hanı, o köprüyü tutma vazifesini yerine getirmeyip düşman kuvvetlerinin oradan geçişini seyrederken Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’ya ders verdiğini zannediyordu, ama hem Viyana kapılarında ağır bir şekilde yenilip Güneydoğu Avrupa’da korkunç mevzi kayıplarına uğramamıza sebep oldu hem de kendi tahtını kaybetti.
Kırım Hanı, Merzifonlu’ya ve Osmanlı’ya tepki duymakta haklıydı, ama tepkisini bu şekilde göstermeye hakkı yoktu.
Ümmetin felaketine -hem de asırlar boyunca- yol açabileceğini hesap etmeliydi.
O etmedi veya etti de nefsine yenik düştü.
Bari biz bundan ders alalım ve AK Parti’ye “ders” vereceğiz diyerek ne büyük felaketlere davetiye çıkaracağımızı hesap edelim.
Aman ha, basiret!
Aman ha, feraset!
Sizi seviyorum.
Beraberiz.
Seçimlerden sonra neyin hesabının sorulması gerekiyorsa hep beraber sorarız inşaallah.
Ama şimdi AK Parti’yle safları sıklaştıralım, ne olur.

Link Adresi:
Şimdi de bir resim

Bir de ayet:
İkiyüzlülerin içinde "O her şeye kulak kesiliyor" diyerek Peygamberi incitenler vardır. De ki: "O kulak, Allah'a inanan ve müminlere inanan, sizin için hayırlı olan, içinizden inanan kimselere rahmet olan bir kulaktır." Allah'ın Peygamberini incitenlere can yakıcı azab vardır. (Tevbe Suresi, 61)
İrfan'ın Yorumu:
- Fransa'da bir karikatür dergisi Hz. Peygamberi aşağılayan karikatürler çizdi
- Müslümanlar tarafından birçok kez uyarıldı
- Demokrasi ve özgürlükler adına bu karikatürleri çizmeye devam ettiler
- Daha sonra birkaç müslüman "söz ile uyarılan ve uyarıları dikkate almayan" bu dergi ve çalışanlarına "anlayacakları dilden" cevap verdiler.
- Ve yeni başbakan Amerika'nın bile doğru dürüst temsilci göndermediği bir Paris yürüyüşünde ön saflarda poz verdi.
Bilmiyorum başkalarının elinde nasıl bir terazi var ama bu terazinin bir kefesinde Hz. Peygamber diğer kefesinde de ne olursa olsun, buna "AK Partinin bu seçimlerde muhakkak kazanması lazım" gibi bir argüman da olursa olsun Hz. Peygamber'in incitilmesi müslümanları yaralamıştır. 
Hakan Albayrak bir de bu açıdan baksa iyi olur. Yukarıda yazdığı maddelere "peygamberin incinmesi" ile ilgili bir madde açıp buna da bir değerlendirme yapmasını bekliyoruz...

Serdarın Yorumu:
Hakan Albayrak acaba daha önce sorulması gerekenleri niye daha önce sormadı. Neden korktu, niye  çekiniyor. Allah'ın Kur'an da sorduğu soruları sormak için Seçim Sonrasını beklemek en basit söylemle basiretsizliktir. Bu soruları soranlar ise hainlik ile suçladığını unutmamak lazım. Onun içindir ki Kan kaybetmeye devam edecektir. Çünkü AKP'Lİ kardeşler AKP'Lİ olmayan kardeşlerine kulak vermeyi bıraktılar onları ötekileştirdiler. Servet peşine düştüler ve talanın parçası olmaya çalıştılar.

31 Mayıs 2015 Pazar

İlahlık Taslama Lan: Evrim

Filmin Adı: Evrim

Orjinal Adı: Transcendence



Bilgi sitesi: http://www.sinemalar.com/film/219210/transcendence

Konusu:

Dr. Will Caster, yaptığı çalışmalar ile bir bilge, insandan daha üstün bir süper bilgisayar yapmaya girişir. İnsan beyninden daha üstün bir bilgisayar yaratılmasını istemeyen radikal bir grubun saldırısına uğrayacaktır. Başrolünde Johnny Depp'in oynadığı filmde Rebecca Hall ve Paul Bettany, Depp'e eşlik ediyor.

 ,   ,   ,   ,  


İrfan'ın yorumu:

Makineler, bilgisayarlar, bilim ötesi ve ... Filmi izlediğinizde bir insanın eline bir ilahta olması gereken güçleri ele geçirdiğinde dünyaya şekil verme temelinde çevrilmiş. Kabul etmek gerekir ki filmin görüntü ve efektleri harika. Ama bir insan neden kul olmak değil de illa ilah olmak için çaba harcar ki. Neden Allah gibi olmak yani her şeyi görmek, her şeyi duymak, herşeyin kendi kontrolünde olmasını ister ki? Filmi izlediğinizde dini referanslar eşliğinde (örneğin hastaları, körleri iyileştirmek gibi) bütün dünyayı kontrol altına almayı, dönüştürebilmeyi, evrimleştirip kendi kontrolü altına almayı çabalayan insan... Neden ?
Müşrikler Allah ile beraber başka unsurlara taparak -ki bunu da Allah'a yaklaştırsınlar diye yapıyorlardı- oysa günümüzde özellikle son dönem filmlerinde ilahlaşmak için nedir bu çaba diye sorası geliyor insanın.
Boşuna çaba boşuna zaman kaybı... (Film için demiyorum, ilahlaşma çabası için diyorum).

İbret alınması gereken enteresan bir film diyorum... Ve diyorum ki: Allah'tan başka ilah yoktur kardeşim...