12 Temmuz 2011 Salı

Irkçılık Karşıtı Bir Şaheser: American History X

American History X

Edwart Norton, adaşı ile mükemmel bir film çıkarmış. Irkçılık nedir, Nazizm'in Amerikan gençliğine etkileri, öfke bir yüktür sözünün ağırlığı, ve ırkçılığın ne kadar büyük bir zulüm olduğu gözler önüne sergileniyor.
Amerika bu hastalığı hala iliklerinde yaşıyor, bunu hissedebiliyorsunuz, ama bunun nasıl bir çıkmaz yol olduğu, güzel bir kurgu ile altı çizilerek belirginleştiriliyor.
Hepimiz Adem'in oğullarıyız, hiçbirimizin birbirimizden bir üstünlüğü yok, yalnız takvadır, takva da Allah'tan en fazla korkanınız, çekinenizdir.
Film, ırkçılık karşıtı statüde kesinlikle kaçırılmaması gereken bir yere kendini perçinlemiş görünüyor.

Film ile ilgili bilgilere ulaşabileceğiniz internet sitesi:
http://www.sinemalar.com/film/681/Gecmisin-Golgesinde/

Yine beğendiğim yorumlardan birini buraya almayı uygun görüyorum:

"Yaptıkların hayatını daha iyi bir hale getirdi mi?"

İşte buydu onun kaderini değiştiren, aklını başına getiren söz.

Derek Vinyard, ailesine ve hayatına verdiği zarardan dolayı pişmanlık duyan bir adam, mantıklı düşünmek istemeyen inatçı bir adam. Gözünü Irkçılık bürümüş yaptıklarına karşı kör olmuş bir adam.

Çoğumuzun az çok duyduğu bir konu Irkçılık. Yaşayanlar ve yaşatanlardan oluşan bir ikilem. Yaşayanlara acımakla yaşatanları kınamak arasında bulunan bir ikilem. Yaşayanların çaresiz yaşatanların vicdansız olduğu bir ikilem.

İşte yaşatanların başındaydı Derek, gün oldu gözü döndü gün oldu ailesini dövdü. Uyutulduğunu düşündü. Tüm düzenin bir oyun olduğunu ve içinde bir şeylerin olduğunu düşündü. Haksızlığın kendilerine yapıldığını düşündü. Yaşamanın siyahlar için onur olduğunu düşündü. Fakat sadece düşünmekle kalmadı. Düşündü, düşündürdü, düşündürüldü.

Yapacaklarından fazlasını istedi kendi yolunda. Aslında yaparken emindi yolundan. Liderliği seviyordu. Amacını biliyordu, ama nedenini bilmiyordu...

Yaşadıkları getirdi aklını başına. İhanet ve kandı gördükleri. Düşündükçe anlıyordu. Kimin bile satabileceğini, sevdiklerini nasıl kaybedeceğini. Aklı başına gelmişti şimdi sıra aklı başa getirtmekteydi. Karşı çıkarken belki o yıllar önce bataklığa soktuğu ailesini yeniden kurtarmak istedi. Belki olacaktı ama kader ondan bir adım önde gitmişti. Peki,

"Yaptıkların hayatını daha iyi bir hale getirdi mi?"

Birçok konuda ders vermenin yanında, bilgi de veren bir filmdi. Yaşananları yaşadığım bir filmdi. Zaman zaman acıdığım zaman zaman kızdığım bir filmdi.

American History X

Kesinlikle izlenilmesi gereken filmlerden. Kesinlikle sürükleyici. Aksiyon filmi gibi sahneleri olmasa da derinden etkileyici olması sizi filme bağlıyor.

Edward Norton'un en iyi performanslarından biri, aynı zamanda ben Edward Furlong'u da bu filmde çok beğendim. Diğer oyuncularda sanki özel olarak bu film için yaratılmış gibi. Herkes rolünün hakkını vermiş. Beklentilerle izlemesseniz çok beğeneceğinizi umuyorum. Bırakın film sizi götürsün. Puanım:8.3/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder