UNUTULAN DAVA ERİTRE !
İrfan'ın
Yorumu:
Eritre Islah
Partisi Genel Başkan Yardımcısı Adem Ebu Haris yakınlarda Türkiye'yi ziyaret
etti. Bir vesile ile kendisiyle de tanışma fırsatı buldum. Kendisi Eritre
ülkesi ve oradaki müslümanlarla ilgili bilgiler verdi. Aynı zamanda Kanal 5
adlı televizyonda bir röportajı yayınlandı, Milli Gazete'ye de mülakat verdi.
Garip-Der'i ziyareti edip aynı zamanda İslam Dünyası adlı dergiye de
röportajlarda bulundular. Ve anlattıkları bizleri hem üzdü hem de umutlandırdı.
Üzdü, çünkü Eritre neresi dendiğinde doğru dürüst bir cevap veremedik, orada
müslümanların yaşadığından ve bir mücadelenin içerisinde bulunduğundan
haberimiz maalesef yoktu. Umutlandık, Adem Ebu Haris kardeşimiz Türkiye'deki
müslümanların yanına gelip bizlere ümmet şuurunu hatırlattı.
Eritre hakkında
çok bilgimiz yok!
Müslümanlara
yapılan zulümlerden haberimiz yok!
İnsan
tacirlerinden, organ kaçakçılarından haberimiz yok!
İsrail'in
oradaki emellerinden haberimiz yok!
Yoklar yoklara
karışmış, haber yok, bilgi yok, irtibat yok, yardımlaşma yok!!
Aşağıda hem Adem
Ebu Haris kardeşimizin Eritre ile ilgili hazırlamış oldukları ve orayı tanıtan
bir yazı bulacaksınız.
Kanal 5'de yayınlanan röportaj linkleri
Osmanlı Devleti'nin
Çöküşünden Beri Halkın Yaşadığı Zorluklar
1432-2011
ERİTRE'YE GENEL BİR
BAKIŞ
- Eritre kelimesi antik Yunancadan Kızıl Deniz için türemiş
bir kelimedir (Senyos Artrios)
- Eritre, Kızıldeniz'in doğu sahilinde yer almaktadır ve
etrafını kuzey batıdan ve batıdan Sudan, güneyden Etiyopya, güneydoğudan da
Cibuti ile çevrelenmiş bir üçgen şeklindedir.
- Yüzölçümü 124 km karedir. Kızıldeniz'de 126 tane adası
olup, 1080 km sahile uzantısı vardır.
- Nüfusu yaklaşık 4,5 milyondur ve % 75'i müslümandır.
- En önemli şehirleri: Başkent Asmara, ana liman Masu,
ikinci liman Asab, Karn, Nefka, Mandefra, Ağradat, Barnato, Tesneye, Um Hacer,
Addi Kıh.
- Eritre, sahabenin (ra) bi'setin 5. yılında Habeşistan'a
ilk hicretleri sırasında ayak bastıkları ilk devlettir. Eritre'nin müslümanlarla
bağlantısı hilafet devleti Emevilerle H. 80'den Abbasilere, sonra da 1558-1856
yıllarında Osmanlılarla sürmüştür.
- Stratejik konumu: Kızıldeniz'in güneyinde yer alan Babu'l
Mendeb boğazının yakınında kalmaktadır. Bu stratejik konum onu tamahkârların
ilgi odağı yaptı ve sömürgecilerin eziyetlerine maruz bıraktı.
- İtalyan sömürgesi (1883-1941)
- İngiliz sömürgesi (1941-1952)
- Birleşmiş Milletler kararıyla Etiyopya ile federal sisteme
geçiş. (1952-1962)
- Etiyopya'nın sömürgesi (1962-1991)
- Eritre 30 yıl süren mücadele sonrası referandum yoluyla
1993'de bağımsızlığını kazandı. Eritre'de azınlık diktatörlüğü hüküm sürüyor,
halka ve etrafındakilere terörizmin tüm şekillerini uyguluyor. Müslümanların
canlarını, ırzlarını, dinlerini, topraklarını, yaşamlarını hedef alıyor. Kamu
özgürlüklerinin, insan haklarının, dini hürriyetin en fazla çiğnendiği bir ülke
olarak biliniyor.
Eritre ve Osmanlı
Devleti (1557-1856)
Miladi 15. asrın ortalarında Etiyopya'da müslümanlar ve
hristiyanlar arasında çok şiddetli savaşlar patlak verdi. Müslümanlar İmam
Ahmed Karan kumandasında bir takım zaferler elde ettiler. Etiyopya kralı, hristiyanlara
maslahatı için müslümanların karşı safında yer alan Portekiz filosundan yardım
istedi. Bu durumda müslümanlar, Sinan Paşa kumandasında gönderilen deniz
filosundan yardım istemek zorunda kaldılar. Portekiz ve Osmanlı donanmaları
arasında Kızıldeniz sahilinde Masu limanında bir savaş başladı. Nihayetinde
Osmanlı filosu, Portekiz filosunu bozguna uğrattı. Onu Kızıldeniz sularından
kovdu. Bu 1557 yılında vuku buldu ve bu tarihten itibaren 1865'e kadar Eritre
ve sahilleri Osmanlı Devleti hükmünde kaldı.
Bu dönemde Eritre halkı güvenlik, istikrar, büyüme ve refah
açısından altın çağını yaşadı. Eritre halkının yaşadığı zorluklar Osmanlı
Devleti'nin düşüşünden günümüze kadar devam etmiştir. Öyleki, batının sömürge
ve işgaline maruz kaldı. İtalya, sonra İngiltere sonra da Etiyopya...
Eritre'nin ölüm, terörizm, yurttan çıkarılma ve soykırımın
her türlüsünü tattıkları işgal, bir asırdan fazla devam etti. Bağımsızlıktan
sonra Isaias Afewerki'nin başkanlığındaki haçlı diktatörlük rejimi Eritre
halkının hürriyet, adalet, güven ve istikrar konusundaki tüm hayallerini ve
emellerini öldürdü.
Öyle ki, ölüm, hapishane, ülkeden kovulma gibi eziyetin her
türlüsüne maruz kaldılar. Ki bu durumda özgürlük ve haysiyet adına yeniden
direnişi ilan ettiler. Eritre halkı tarihin yeniden eskiye dönmesini temenni
ederek sorular sormaya başladılar.
Tarih tekrar tekerrür edecek mi?
Sinan Paşa'nın torunları, Habeşistan kralı Necaşi'nin
torunları, Peygamber efendimiz (sav)in ilk müezini Bilali Habeşi neredeler?
Eritre halkı müslümanların destek ve savunucularına bakarak
soruyorlar.
Türkiye'nin tarihi konumlarında özel bir yeri var mı? Cevap
verecek birisi var mı?
Eritre'de Şu Anki
Durum
Siyasi Alan:
Eritre, siyasi haklar, insan hakları konusunda en kötü 42
ülkeden birisi olarak yer alıyor. Ne yazık ki, Afewerki rejimi bağımsızlıktan
bu yana gücü ve ülkedeki siyasi çalışmaları ele geçirmiş durumdadır. Eritre'de
iktidar partisi Demokrat ve Adil Halk partisinin dışında başka bir partiye izin
verilmiyor, ülke içinde ona açıkça muhalefet edecek bir partinin varlığına izin
verilmiyor. Buna aykırı düşündüğünden şüphelenilen herkes tutuklandı. Devlet
başkanı seçilmeden geliyor, tüm yetkileri ele geçiriyordu.
O, hem devlet başkanı, hem başbakan, hem parlamento başkanı,
hem iktidar partisinin başkanı, hem de tüm askeri ve güvenlik birimleri ona baş
eğmiş durumdadır. Ayrıca rejim iki grup üzerine tesis edilmiştir. Hristiyanlar
% 25'lik nüfuslarıyla Eritre'de azınlık olmalarına rağmen, ülkenin % 90'lık
mevkilerini onlar temsil etmektedir.
Aşağıda müslümanların ve hristiyanların devletin yüksek
görevlerinde aldıkları vazifelerin yüzdeleri bulunmaktadır.
Vazife Türü Hristiyanların
Oranı Müslümanların Oranı
Bakanlıklar ve devletteki yüksek idareler % 96 % 4
Bölgelerdeki yüksek idari vazifeler % 93 %
7
Askeri rütbeler %
92 % 8
Devlet görevlerindeki genel ortalama % 94 %
6
Ekonomik Alan
Eritre ekonomisi tüm alanlarda korkunç bir çöküşe tanık
olmaktadır. Ülke, temel ürün eksikliği ve fiyatlarda korkunç bir artışa
tanıklık etmektedir. Bu durumda, UNDP'den yayınlanan insani gelişme raporlarına
göre kişi başına senelik gelir 284 USD'dir ve bu da günlük bir USD'den daha
azdır. 182 ülke arasında 165 inci olarak insani gelişmesi düşük ülkeler
arasında yer almaktadır. Nüfusunun üçte biri beslenme sıkıntısı çekmektedir.
Enflasyon oranı yükselmektedir. Öyle ki IMF, Eritre'yi enflasyon oranı % 25,6
oranında yükselerek dünyada en hızlı yükselen ülke olarak sınıflandırdı. Eritre
ekonomisi, yetkinin otoritesinden ve ithalatın her türünün yasak olmasından
dert yanmaktadır.
Amerika Kültür Mirası Vakfı (The Heritage Foundation)
ekonomik ve ticari hürriyet alanında Eritre'yi dünyada sondan bir önceki sırada
zikrediyor.
Basın Alanı
"Sınır Tanımayan Muhabirler", merkezi New York'ta
olan "Gazetecileri Koruma Komitesi" gibi basın hürriyetini takip
sahasında aktif olarak çalışan uluslar arası örgütlerin ifadesi ile Eritre'deki
basın hürriyeti Afrika kıtasındaki en kötü durumdadır. Eritre'de bir tane dahi
bağımsız gazete yoktur.
Ülkede Arapça ve Tigrinya olmak üzere iki dilde yayınlanan
"Modern Eritre", İngilizce basılan "Eritrea Profile" ve
iktidar partisinin yayınladığı "el-Emene" adındaki üç gazete dışında
başka gazete yayınlanmamaktadır.
İktidar partisi, ülkedeki radyo ve televizyonlara da tam bir
baskı uygulamaktadır. Gazeteciler, tutuklanma tehlikesi ile yüz yüze
kalmaktadır. "Sınır Tanımayan Muhabirler" ve "Gazetecileri
Koruma Komitesi" gibi basın hürriyetinin yaşadığı sıkıntıları senelik
rapor olarak yayınlayan örgütler, Eritre'nin Afrika'da yer alan gazeteciler
için en büyük hapishane olduğunu söylüyorlar. Basın hürriyeti sahasında en alt
sıradaki ülkeler listesinde 173. sırada yer almaktadır. 30 gazeteci tutuklu
bulunmaktadır. Çeşitli medya kanallarında tutuklu bulunan gazetecilerin bir
kısmının şüpheli bir şekilde öldüğü haberleri yayınlanmakta ve
tekrarlanmaktadır.
Eğitim Alanı
Afewerki rejimi, Arapça'nın dışlanması ve uzaklaştırılması
için eğitim dilini yerel dilleri ile olması taktiğini izledi. Hükümet raporları
1999'da okulların % 70'inin eğitim dilinin Arapça'dan, yerel dillere
çevrildiğini duyurdu. Bu durumda okulu bırakma oranlarını artırdı. Bazı
bölgelerde % 30 oranına ulaştı. Eritre müslümanları arasındaki ortak payda,
dinlerinin ve kültürlerinin dili olan Arapça dili bu siyaset ile yok ediliyor
ve müslüman çocuklar eğitimden mahrum ediliyordu. Müslümanlar arasındaki okuma
yazma bilmeyenlerin oranı % 70'den fazladır. Afewerki rejimi eğitimdeki bu
savaş çerçevesinde İslami enstitüleri ve okulları yasakladı, onların,
davetlerini yapmalarını engelledi. Öyle ki onların tamamını kapattı. Ayrıca,
1994'den bu yana düzenli olarak gönderilen Ezher'den gelen heyetleri
karşılamayı da reddetti.
Sağlık Alanı
Eritre'de yetersiz beslenmeden kaynaklanan hastalıklar
yayılıyor. Uluslararası Gıda Politikası Araştırma Enstitüsü'nde yer alan
uluslar arası gıda göstergelerine göre yetersiz beslenmeden şikayetçi 88 ülke
arasında 87. sırayı almaktadır. Yetersiz beslenmekten kaynaklanan hastalıklar
hükümetin sağlığı gözetmeye verdiği zayıf ihtimamdan dolayı yayılmaktadır. UNICEF
raporlarına göre Eritre'de 85.500'e yakın çocuk kötü beslenmeden kaynaklanan
hastalıklara yakalanmıştır. Hükümetin gayri safi milli gelirden sağlık konusunda
yaptığı harcamalar % 4.2 oranına
ulaşmıştır. Bu da askeri ve silahlanma alanında yaptığı harcamalarla
kıyaslandığında düşük bir orandır. Ayrıca uluslararası verilere göre AİDS'e
yakalanma oranı % 7 oranındadır.
Keyfi Tutuklamalar ve
Dini Baskılar
İnsan haklarının çiğnenmesi, gelişigüzel tutuklamalar
konusunda Eritre rejimi kayıtları, insan hakları örgütleri raporlarına göre
diğer ülkeler arasında en kötü durumda olanıdır. Afewerki hapishanelerinde 20.000,
Eritre hapishanelerinde ise 3.000 tutuklu bulunmaktadır. Bunlardan bazıları
Hristiyanlar ve 17.000'i ise müslümanlardır. Yönetim onların mahkeme önüne
çıkmalarına, avukat edinmelerine izin vermiyor. Ne tutuk yerleri biliniyor ne
de yakınlarının onları ziyaret etmelerine izin veriliyor. Onlardan
hapishanelerdeki kötü durum ve tıbbi
bakım yokluğu nedeniyle hayatını kaybedenlerin yanı sıra, onlarcası idam
edildiler.
Afewerki hapishanelerinde yüzlerce tutuklu 15 seneden
fazladır kalmaktadır. Ayrıca bazıları çeşitli üsluplarla ve yollarla işkence
görmektedirler. Bunların bazıları yüksek sıcaklıkların olduğu bölgelerde metal
konteynırlarda hapsedilmek, kalıcı sakatlıklara sebebiyet verecek şekilde
kelepçelenmesidir.
Hapsedilmişlerin listesinde, vaizler, öğretmenler,
iktidardaki partiye muhalif siyasiler, eski bakanlar, gazeteciler, muhalefete
sempati duymakla itham edilen vatandaşlardan bulunmaktadır. Eritre'de
hapishanelerde bulunanların sayısı gizli olarak tutuklananların yanı sıra 490'a
ulaşmaktadır.
Eritre'deki iktidar halk partisi halkın silahlı
mücadelesinden bu yana bölücü bir yöntem gözetmiştir. Eritreli müslümanların
aleyhinde dini ve kültürel dilleri olan Arapça ile savaşıp, onları siyasi
rollerden dışlayarak kültürel ve sosyal homojenleşme çalışmaları yaptılar.
Eritre, dini baskılar ile işgal edilen ülkeler arasında birinci merkezdedir.
Eritre'deki dini özgürlük aleni bir şekilde çiğnenmeye devam ediyor ve
uluslararası raporlar onu, endişe uyandırıcı devletler arasında zikrediyor.
Müslümanlar Eritre'de baskılardan yana acı çekiyorlar.
Yönetim dini enstitüleri kapatıyor, buralarda 350 olan vaiz ve öğretmenleri
tutukluyor.
Ayrıca Afewerki rejimi Mandakara şehrindeki Hadiş Adiy
bölgesinde bulunan bazı camileri 28 Mart 2004'de yerle bir etti. 4 tane tarihi
eser statüsündeki camiyi ve ona bağlı Kur'an-ı Kerim ezberleme kurslarını imha
etti.
Yıktığı camiler
1904'de inşa edilen Emevi Camii, 1925 yılında inşa edilen
Şeyh Nuri camii, 1934'de inşa edilen Şeyh İdris Kahsayi Camii, 1950'de inşa
edilen Şeyh Hacı Hasan camii, 2006'da yıkılan Masu el Arık camii, Um Birmi
Camii askeri karargaha çevrildi ve camii görevlileri tutuklandı.
Afewerki rejimi müslümanların duygularını sporcu heyete
hediye olarak haç dağıtarak proveke ettiler. Bir keresinde de rejime ait
şirketler tarafından yapılan, üzerinde ayakkabıların altında kalacak şekilde
cami resimlerinin olduğu resimler dağıttılar.
Mülteciler
Eritreli mültecilerin sorunu dünyadaki mülteci sorununun en
girifti olarak bilinmektedir. 40 sene boyunca uygun ve münasip bir çözüm
bulunamadı. Bağımsızlıktan sonra Afewerki rejimi uygun şartların bulunamaması
sebebi ile onların dönüşlerine engel çıkardı. Bu da onların içerisinde
bulunduğu zor durumları arttırıp, Sudan'ın batısında ve ortasında yer alan
mülteci kamplarında bulunan mültecilerin sayısı 750.000'e ulaştı. Ne var ki,
Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin 6 sene önce uyguladığı kesinti maddesi
onların pek çoğunu etkiledi. Bu durum, gıda desteği, sağlık gözetimi ve
eğitimden onları mahrum etti. Bu da onların yaşam koşullarının karmaşıklığını
arttırmıştır.
Eritre rejiminin uyguladığı siyaset sebebiyle Sudan ve
Etiyopya sınırında mülteci ve sığınmacıların karşılaştıkları zorluklar arttı.
Eritre halkının değişik tabakalarından
kaçanların sayısı 300'ü geçti. Son yıllarda 60'dan fazla diplomat ve farklı
rütbelerden 600 asker kaçtılar.
Ayrıca son yıllarda Sudan ve Etiyopya topraklarına kaçan
mültecilerin sayısı 275.000'e ulaştı. Buna ilaveten 750.000 mülteci Sudan'ın
doğusundaki mülteci kamplarında 30 seneden fazla zor hayat şartlarında,
yiyecek, ilaç ve eğitim sınırının altında yaşamaktadır.
Komşu Ülkelerin
İşlerine Müdahaleler
Afewerki, iktidarı ele geçirdiğinden beri Suriye, Suudi
Arabistan, yerel ve uluslararası örgütlere olmak üzere tüm Arap ülkelerine
karşı medya kanalı ile yaptığı provakatörce açıklamalar ile düşmanca bir
politika izlemiştir. Sonra Afewerki sözlü aşamadan hemen fiili aşamaya geçti.
Eritre halkını Sudan, Yemen, Etiyopya ve Cibuti ile arkasında binlerce ölü ve
hayatlara kasteden bir yıkım bırakan gereksiz savaşlara sürükledi. Komşu
ülkelerdeki muhalif hareketlere karşı Eritre'de üsler kurdu.
- Sudan muhalefetine karşı doğu ve batıda silahlı eğitim
kampları kurdu ve onlara lojistik destek sağladı.
- Etiyopya muhalefetine karşı silahlı eğitim kampları kurdu
ve onlara lojistik destek sağladı.
- Somali örgütlerine karşı silahlı eğitim kampları kurdu ve
onlara lojistik destek sağladı. Ayrıca onlardan bir kısmına sahip olma
karşılığında Somali sularındaki korsanlara teknik ve lojistik destek sağladı.
- Yemen (Husiler) muhaliflerine karşı silahlı eğitim
kampları kurdu, ona imkanlar verip, lojistik destek sağladı.
- Cibuti topraklarının bir kısmını işgal etti, BM'nin
uyarılarına rağmen geri çekilmedi.
Güvenlik Konseyi'nin
1907 Sayılı Kararı
Afewerki rejiminin Cibuti ile tartışmalı olan topraklardan
çekilmeyi reddetmesi ve BM'den çıkan 1882 sayılı karara göre Somali silahlı
kuvvetlerine silah yardımı yapmayı durdurmayı reddetmesi sonucu, 23 Aralık
2009'da Güvenlik Konseyi 1907 sayılı kararı yayınladı. Bu karar, Eritre'ye
silah satımını Somali'deki silahlı muhaliflere silah sağladığı nedeniyle
yasaklıyor. Onların arasında "Mücahit Gençler Hareketi" vardır.
Ayrıca bu karar hükümet ve ordudaki bireylerinin bankalardaki paralarını
dondurma kararı aldı. Yasak metinleri ihlal eden herkes yolculuk yasağı
koyduldu ve Somali ve Eritre arasında sefer yapan gemi ve uçaklar teftiş
edilmektedir.
Avrupa Birliği, Kanada ve Avusturya bu kararları uygulamayı
onayladılar. Bu durumda ABD, hükümet liderlerinin yasaklılar listesinde
olduğunu yayınladı.
Eritre'deki İsrail
Varlığı
Eritre halkının bağımsızlık için İsrail'in katı tutumu
karşısında direnişine rağmen Afewerki rejimi İsrail ile ilişkilerini resmi
boyuta taşıdı. Isaias Afewerki ilk yurt dışı ziyaretini Ocak 1993'de İsrail'e
giderek yaptı. Şimon Peres ziyaretin arkasından "İsrail, Kızıldeniz
bölgesinde önemli bir dost kazandı" dedi.
Şubat 1993'de ise Isıas Afewerki İsrail'i yeniden ziyaret
etti. Bu ziyaret sırasında İsrail başbakanı İzak Rabin ile buluştu ve iki ülke
arasında bir takım antlaşmalar imzaladı. İsrail, bu antlaşmalar gereğince
Dehlek ve Fatıma adalarında askeri üs bulundurması karşılığında Eritre'ye
tarım, askeri ve özel emniyet güçlerinin eğitimi, deniz kuvvetlerinin inşası
alanlarında yardımlar sundu. İsrail üsleri burada Babu'l Mendeb ve Kızıldeniz'e
uzaman Arap devletlerini gözlemektedir. İsrail konsolosluğu Eritre'de resmi
olarak 27.04.1993'de açıldı. İki ülke arasında üst düzey diplomatik ilişkiler
vardır. Eritre'de bir takım yahudi
şirketleri değişik yatırım alanlarında ticaret yapmaktadırlar.
Eritre Muhalefeti
1993'ün Mayısı uluslararası toplum, bağımsızlık için Eritre
halkının oyları ile yapılan referandumdan sonra Eritre'nin bağımsız bir devlet
olduğunu ilan etti. Bu 40 seneden fazla devam eden mücadele ve direnişlerin
sonrasında gerçekleşmiştir. Eritre'nin tüm şehir ve köylerinde halkın
sömürgecilerin elinden çektiği acı azaptan kurtulmasının ve bağımsızlığının
sevinci adına yapılan gösteriler her yanı kaplamıştı. Zannettik ki, halkın
maslahatlarını gözetecek ve yıllardır sömürgecilerin çizmelerinin altında
yaşadıkları azabın yerini alacak akılcı bir hükümetin gözetiminde güvenlik ve
istikrar hüküm sürecek!
Bu mutluluk uzun sürmedi, Eritre halkı bağımsızlık
yalanlarını ortaya çıkardı. Onların rüyaları özgürlük şafağının kapkaranlık bir
diktatörlük gecesine dönüştüğü bir kabus oldu. Sıkıntı fasıllarından bir fasıl
başladı.
Sadece bununla da kalmadı, Eritre örgütlerinden özgürlük ve
bağımsızlık için mücadele veren yol arkadaşlarını da inkar ettiler.
Arkadaşlarını kovdular, öldürdüler, hapishanelere koydular.
Bu şartlar altında Eritre örgütlerinin elinde cihad ve
mücadeleye devam etmek adına yeniden toplanmak ve ilk noktaya geri dönmek
dışında başka bir şek kalmamıştı. Bunları da, bu zalim ve bozuk rejimden
kurtulmak, yüzlerin tekrar gülmesi, saldırı ve zorbalıktan çok fazla zarar
görmüş bölgelerde güvenlik ve istikrarı sağlamak için yapacaklardı.
Mevcut rejime muhalif çalışmalar en kapsamlı şekilde
neticelendi. Birliği, birbirlerini tutmaları ve programlarındaki organizenin
kemikleşmesi sayesinde Eritre örgütlerinin hepsi "Eritre Demokrat
İttifakı" olarak isimlendirildi. "Eritre Demokrat İttifakı" bünyesinde en azından programın en alt
seviyesini beraberce yürütmeye söz vermiş 11 örgüt bulunmaktadır. Bölgesel ve
uluslar arası düzeyde karşılaştıkları sıkıntı ve zorluklara rağmen hala
ciddiyet ve sabırla çalışmaktadırlar. "Eritre İslami Reform
Hareketi", Eritre rejiminin karşısında en bariz muhalif örgüt olarak
bilinmektedir.
Eritrean İslamic Islah Movement
www.islaher.org
ktranet@gmail.com