23 Haziran 2012 Cumartesi

Eritre ! Ah Eritre ! Cânım Eritre !


UNUTULAN DAVA ERİTRE !




İrfan'ın Yorumu: 

Eritre Islah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Adem Ebu Haris yakınlarda Türkiye'yi ziyaret etti. Bir vesile ile kendisiyle de tanışma fırsatı buldum. Kendisi Eritre ülkesi ve oradaki müslümanlarla ilgili bilgiler verdi. Aynı zamanda Kanal 5 adlı televizyonda bir röportajı yayınlandı, Milli Gazete'ye de mülakat verdi. Garip-Der'i ziyareti edip aynı zamanda İslam Dünyası adlı dergiye de röportajlarda bulundular. Ve anlattıkları bizleri hem üzdü hem de umutlandırdı. Üzdü, çünkü Eritre neresi dendiğinde doğru dürüst bir cevap veremedik, orada müslümanların yaşadığından ve bir mücadelenin içerisinde bulunduğundan haberimiz maalesef yoktu. Umutlandık, Adem Ebu Haris kardeşimiz Türkiye'deki müslümanların yanına gelip bizlere ümmet şuurunu hatırlattı. 
Eritre hakkında çok bilgimiz yok!
Müslümanlara yapılan zulümlerden haberimiz yok!
İnsan tacirlerinden, organ kaçakçılarından haberimiz yok!
İsrail'in oradaki emellerinden haberimiz yok!
Yoklar yoklara karışmış, haber yok, bilgi yok, irtibat yok, yardımlaşma yok!!
Aşağıda hem Adem Ebu Haris kardeşimizin Eritre ile ilgili hazırlamış oldukları ve orayı tanıtan bir yazı bulacaksınız. 



Kanal 5'de yayınlanan röportaj linkleri


Osmanlı Devleti'nin Çöküşünden Beri Halkın Yaşadığı Zorluklar
1432-2011

ERİTRE'YE GENEL BİR BAKIŞ
- Eritre kelimesi antik Yunancadan Kızıl Deniz için türemiş bir kelimedir (Senyos Artrios)
- Eritre, Kızıldeniz'in doğu sahilinde yer almaktadır ve etrafını kuzey batıdan ve batıdan Sudan, güneyden Etiyopya, güneydoğudan da Cibuti ile çevrelenmiş bir üçgen şeklindedir.
- Yüzölçümü 124 km karedir. Kızıldeniz'de 126 tane adası olup, 1080 km sahile uzantısı vardır.
- Nüfusu yaklaşık 4,5 milyondur ve % 75'i müslümandır.
- En önemli şehirleri: Başkent Asmara, ana liman Masu, ikinci liman Asab, Karn, Nefka, Mandefra, Ağradat, Barnato, Tesneye, Um Hacer, Addi Kıh.
- Eritre, sahabenin (ra) bi'setin 5. yılında Habeşistan'a ilk hicretleri sırasında ayak bastıkları ilk devlettir. Eritre'nin müslümanlarla bağlantısı hilafet devleti Emevilerle H. 80'den Abbasilere, sonra da 1558-1856 yıllarında Osmanlılarla sürmüştür.
- Stratejik konumu: Kızıldeniz'in güneyinde yer alan Babu'l Mendeb boğazının yakınında kalmaktadır. Bu stratejik konum onu tamahkârların ilgi odağı yaptı ve sömürgecilerin eziyetlerine maruz bıraktı.
- İtalyan sömürgesi (1883-1941)
- İngiliz sömürgesi (1941-1952)
- Birleşmiş Milletler kararıyla Etiyopya ile federal sisteme geçiş. (1952-1962)
- Etiyopya'nın sömürgesi (1962-1991)
- Eritre 30 yıl süren mücadele sonrası referandum yoluyla 1993'de bağımsızlığını kazandı. Eritre'de azınlık diktatörlüğü hüküm sürüyor, halka ve etrafındakilere terörizmin tüm şekillerini uyguluyor. Müslümanların canlarını, ırzlarını, dinlerini, topraklarını, yaşamlarını hedef alıyor. Kamu özgürlüklerinin, insan haklarının, dini hürriyetin en fazla çiğnendiği bir ülke olarak biliniyor.

Eritre ve Osmanlı Devleti (1557-1856)
Miladi 15. asrın ortalarında Etiyopya'da müslümanlar ve hristiyanlar arasında çok şiddetli savaşlar patlak verdi. Müslümanlar İmam Ahmed Karan kumandasında bir takım zaferler elde ettiler. Etiyopya kralı, hristiyanlara maslahatı için müslümanların karşı safında yer alan Portekiz filosundan yardım istedi. Bu durumda müslümanlar, Sinan Paşa kumandasında gönderilen deniz filosundan yardım istemek zorunda kaldılar. Portekiz ve Osmanlı donanmaları arasında Kızıldeniz sahilinde Masu limanında bir savaş başladı. Nihayetinde Osmanlı filosu, Portekiz filosunu bozguna uğrattı. Onu Kızıldeniz sularından kovdu. Bu 1557 yılında vuku buldu ve bu tarihten itibaren 1865'e kadar Eritre ve sahilleri Osmanlı Devleti hükmünde kaldı.
Bu dönemde Eritre halkı güvenlik, istikrar, büyüme ve refah açısından altın çağını yaşadı. Eritre halkının yaşadığı zorluklar Osmanlı Devleti'nin düşüşünden günümüze kadar devam etmiştir. Öyleki, batının sömürge ve işgaline maruz kaldı. İtalya, sonra İngiltere sonra da Etiyopya...
Eritre'nin ölüm, terörizm, yurttan çıkarılma ve soykırımın her türlüsünü tattıkları işgal, bir asırdan fazla devam etti. Bağımsızlıktan sonra Isaias Afewerki'nin başkanlığındaki haçlı diktatörlük rejimi Eritre halkının hürriyet, adalet, güven ve istikrar konusundaki tüm hayallerini ve emellerini öldürdü.
Öyle ki, ölüm, hapishane, ülkeden kovulma gibi eziyetin her türlüsüne maruz kaldılar. Ki bu durumda özgürlük ve haysiyet adına yeniden direnişi ilan ettiler. Eritre halkı tarihin yeniden eskiye dönmesini temenni ederek sorular sormaya başladılar.
Tarih tekrar tekerrür edecek mi?
Sinan Paşa'nın torunları, Habeşistan kralı Necaşi'nin torunları, Peygamber efendimiz (sav)in ilk müezini Bilali Habeşi neredeler?
Eritre halkı müslümanların destek ve savunucularına bakarak soruyorlar.
Türkiye'nin tarihi konumlarında özel bir yeri var mı? Cevap verecek birisi var mı?

Eritre'de Şu Anki Durum
Siyasi Alan:
Eritre, siyasi haklar, insan hakları konusunda en kötü 42 ülkeden birisi olarak yer alıyor. Ne yazık ki, Afewerki rejimi bağımsızlıktan bu yana gücü ve ülkedeki siyasi çalışmaları ele geçirmiş durumdadır. Eritre'de iktidar partisi Demokrat ve Adil Halk partisinin dışında başka bir partiye izin verilmiyor, ülke içinde ona açıkça muhalefet edecek bir partinin varlığına izin verilmiyor. Buna aykırı düşündüğünden şüphelenilen herkes tutuklandı. Devlet başkanı seçilmeden geliyor, tüm yetkileri ele geçiriyordu.
O, hem devlet başkanı, hem başbakan, hem parlamento başkanı, hem iktidar partisinin başkanı, hem de tüm askeri ve güvenlik birimleri ona baş eğmiş durumdadır. Ayrıca rejim iki grup üzerine tesis edilmiştir. Hristiyanlar % 25'lik nüfuslarıyla Eritre'de azınlık olmalarına rağmen, ülkenin % 90'lık mevkilerini onlar temsil etmektedir.
Aşağıda müslümanların ve hristiyanların devletin yüksek görevlerinde aldıkları vazifelerin yüzdeleri bulunmaktadır.

Vazife Türü                                                       Hristiyanların Oranı         Müslümanların Oranı

Bakanlıklar ve devletteki yüksek idareler             % 96                                      % 4
Bölgelerdeki yüksek idari vazifeler                       % 93                                      % 7
Askeri rütbeler                                                       % 92                                      % 8
Devlet görevlerindeki genel ortalama                    % 94                                      % 6

Ekonomik Alan
Eritre ekonomisi tüm alanlarda korkunç bir çöküşe tanık olmaktadır. Ülke, temel ürün eksikliği ve fiyatlarda korkunç bir artışa tanıklık etmektedir. Bu durumda, UNDP'den yayınlanan insani gelişme raporlarına göre kişi başına senelik gelir 284 USD'dir ve bu da günlük bir USD'den daha azdır. 182 ülke arasında 165 inci olarak insani gelişmesi düşük ülkeler arasında yer almaktadır. Nüfusunun üçte biri beslenme sıkıntısı çekmektedir. Enflasyon oranı yükselmektedir. Öyle ki IMF, Eritre'yi enflasyon oranı % 25,6 oranında yükselerek dünyada en hızlı yükselen ülke olarak sınıflandırdı. Eritre ekonomisi, yetkinin otoritesinden ve ithalatın her türünün yasak olmasından dert yanmaktadır.
Amerika Kültür Mirası Vakfı (The Heritage Foundation) ekonomik ve ticari hürriyet alanında Eritre'yi dünyada sondan bir önceki sırada zikrediyor.

Basın Alanı
"Sınır Tanımayan Muhabirler", merkezi New York'ta olan "Gazetecileri Koruma Komitesi" gibi basın hürriyetini takip sahasında aktif olarak çalışan uluslar arası örgütlerin ifadesi ile Eritre'deki basın hürriyeti Afrika kıtasındaki en kötü durumdadır. Eritre'de bir tane dahi bağımsız gazete yoktur.
Ülkede Arapça ve Tigrinya olmak üzere iki dilde yayınlanan "Modern Eritre", İngilizce basılan "Eritrea Profile" ve iktidar partisinin yayınladığı "el-Emene" adındaki üç gazete dışında başka gazete yayınlanmamaktadır.
İktidar partisi, ülkedeki radyo ve televizyonlara da tam bir baskı uygulamaktadır. Gazeteciler, tutuklanma tehlikesi ile yüz yüze kalmaktadır. "Sınır Tanımayan Muhabirler" ve "Gazetecileri Koruma Komitesi" gibi basın hürriyetinin yaşadığı sıkıntıları senelik rapor olarak yayınlayan örgütler, Eritre'nin Afrika'da yer alan gazeteciler için en büyük hapishane olduğunu söylüyorlar. Basın hürriyeti sahasında en alt sıradaki ülkeler listesinde 173. sırada yer almaktadır. 30 gazeteci tutuklu bulunmaktadır. Çeşitli medya kanallarında tutuklu bulunan gazetecilerin bir kısmının şüpheli bir şekilde öldüğü haberleri yayınlanmakta ve tekrarlanmaktadır.

Eğitim Alanı
Afewerki rejimi, Arapça'nın dışlanması ve uzaklaştırılması için eğitim dilini yerel dilleri ile olması taktiğini izledi. Hükümet raporları 1999'da okulların % 70'inin eğitim dilinin Arapça'dan, yerel dillere çevrildiğini duyurdu. Bu durumda okulu bırakma oranlarını artırdı. Bazı bölgelerde % 30 oranına ulaştı. Eritre müslümanları arasındaki ortak payda, dinlerinin ve kültürlerinin dili olan Arapça dili bu siyaset ile yok ediliyor ve müslüman çocuklar eğitimden mahrum ediliyordu. Müslümanlar arasındaki okuma yazma bilmeyenlerin oranı % 70'den fazladır. Afewerki rejimi eğitimdeki bu savaş çerçevesinde İslami enstitüleri ve okulları yasakladı, onların, davetlerini yapmalarını engelledi. Öyle ki onların tamamını kapattı. Ayrıca, 1994'den bu yana düzenli olarak gönderilen Ezher'den gelen heyetleri karşılamayı da reddetti.

Sağlık Alanı
Eritre'de yetersiz beslenmeden kaynaklanan hastalıklar yayılıyor. Uluslararası Gıda Politikası Araştırma Enstitüsü'nde yer alan uluslar arası gıda göstergelerine göre yetersiz beslenmeden şikayetçi 88 ülke arasında 87. sırayı almaktadır. Yetersiz beslenmekten kaynaklanan hastalıklar hükümetin sağlığı gözetmeye verdiği zayıf ihtimamdan dolayı yayılmaktadır. UNICEF raporlarına göre Eritre'de 85.500'e yakın çocuk kötü beslenmeden kaynaklanan hastalıklara yakalanmıştır. Hükümetin gayri safi milli gelirden sağlık konusunda yaptığı  harcamalar % 4.2 oranına ulaşmıştır. Bu da askeri ve silahlanma alanında yaptığı harcamalarla kıyaslandığında düşük bir orandır. Ayrıca uluslararası verilere göre AİDS'e yakalanma oranı % 7 oranındadır.

Keyfi Tutuklamalar ve Dini Baskılar
İnsan haklarının çiğnenmesi, gelişigüzel tutuklamalar konusunda Eritre rejimi kayıtları, insan hakları örgütleri raporlarına göre diğer ülkeler arasında en kötü durumda olanıdır. Afewerki hapishanelerinde 20.000, Eritre hapishanelerinde ise 3.000 tutuklu bulunmaktadır. Bunlardan bazıları Hristiyanlar ve 17.000'i ise müslümanlardır. Yönetim onların mahkeme önüne çıkmalarına, avukat edinmelerine izin vermiyor. Ne tutuk yerleri biliniyor ne de yakınlarının onları ziyaret etmelerine izin veriliyor. Onlardan hapishanelerdeki kötü  durum ve tıbbi bakım yokluğu nedeniyle hayatını kaybedenlerin yanı sıra, onlarcası idam edildiler.
Afewerki hapishanelerinde yüzlerce tutuklu 15 seneden fazladır kalmaktadır. Ayrıca bazıları çeşitli üsluplarla ve yollarla işkence görmektedirler. Bunların bazıları yüksek sıcaklıkların olduğu bölgelerde metal konteynırlarda hapsedilmek, kalıcı sakatlıklara sebebiyet verecek şekilde kelepçelenmesidir.
Hapsedilmişlerin listesinde, vaizler, öğretmenler, iktidardaki partiye muhalif siyasiler, eski bakanlar, gazeteciler, muhalefete sempati duymakla itham edilen vatandaşlardan bulunmaktadır. Eritre'de hapishanelerde bulunanların sayısı gizli olarak tutuklananların yanı sıra 490'a ulaşmaktadır.
Eritre'deki iktidar halk partisi halkın silahlı mücadelesinden bu yana bölücü bir yöntem gözetmiştir. Eritreli müslümanların aleyhinde dini ve kültürel dilleri olan Arapça ile savaşıp, onları siyasi rollerden dışlayarak kültürel ve sosyal homojenleşme çalışmaları yaptılar. Eritre, dini baskılar ile işgal edilen ülkeler arasında birinci merkezdedir. Eritre'deki dini özgürlük aleni bir şekilde çiğnenmeye devam ediyor ve uluslararası raporlar onu, endişe uyandırıcı devletler arasında zikrediyor.
Müslümanlar Eritre'de baskılardan yana acı çekiyorlar. Yönetim dini enstitüleri kapatıyor, buralarda 350 olan vaiz ve öğretmenleri tutukluyor.
Ayrıca Afewerki rejimi Mandakara şehrindeki Hadiş Adiy bölgesinde bulunan bazı camileri 28 Mart 2004'de yerle bir etti. 4 tane tarihi eser statüsündeki camiyi ve ona bağlı Kur'an-ı Kerim ezberleme kurslarını imha etti.

Yıktığı camiler
1904'de inşa edilen Emevi Camii, 1925 yılında inşa edilen Şeyh Nuri camii, 1934'de inşa edilen Şeyh İdris Kahsayi Camii, 1950'de inşa edilen Şeyh Hacı Hasan camii, 2006'da yıkılan Masu el Arık camii, Um Birmi Camii askeri karargaha çevrildi ve camii görevlileri tutuklandı.
Afewerki rejimi müslümanların duygularını sporcu heyete hediye olarak haç dağıtarak proveke ettiler. Bir keresinde de rejime ait şirketler tarafından yapılan, üzerinde ayakkabıların altında kalacak şekilde cami resimlerinin olduğu resimler dağıttılar.

Mülteciler
Eritreli mültecilerin sorunu dünyadaki mülteci sorununun en girifti olarak bilinmektedir. 40 sene boyunca uygun ve münasip bir çözüm bulunamadı. Bağımsızlıktan sonra Afewerki rejimi uygun şartların bulunamaması sebebi ile onların dönüşlerine engel çıkardı. Bu da onların içerisinde bulunduğu zor durumları arttırıp, Sudan'ın batısında ve ortasında yer alan mülteci kamplarında bulunan mültecilerin sayısı 750.000'e ulaştı. Ne var ki, Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin 6 sene önce uyguladığı kesinti maddesi onların pek çoğunu etkiledi. Bu durum, gıda desteği, sağlık gözetimi ve eğitimden onları mahrum etti. Bu da onların yaşam koşullarının karmaşıklığını arttırmıştır.
Eritre rejiminin uyguladığı siyaset sebebiyle Sudan ve Etiyopya sınırında mülteci ve sığınmacıların karşılaştıkları zorluklar arttı. Eritre halkının  değişik tabakalarından kaçanların sayısı 300'ü geçti. Son yıllarda 60'dan fazla diplomat ve farklı rütbelerden 600 asker kaçtılar.
Ayrıca son yıllarda Sudan ve Etiyopya topraklarına kaçan mültecilerin sayısı 275.000'e ulaştı. Buna ilaveten 750.000 mülteci Sudan'ın doğusundaki mülteci kamplarında 30 seneden fazla zor hayat şartlarında, yiyecek, ilaç ve eğitim sınırının altında yaşamaktadır.

Komşu Ülkelerin İşlerine Müdahaleler
Afewerki, iktidarı ele geçirdiğinden beri Suriye, Suudi Arabistan, yerel ve uluslararası örgütlere olmak üzere tüm Arap ülkelerine karşı medya kanalı ile yaptığı provakatörce açıklamalar ile düşmanca bir politika izlemiştir. Sonra Afewerki sözlü aşamadan hemen fiili aşamaya geçti. Eritre halkını Sudan, Yemen, Etiyopya ve Cibuti ile arkasında binlerce ölü ve hayatlara kasteden bir yıkım bırakan gereksiz savaşlara sürükledi. Komşu ülkelerdeki muhalif hareketlere karşı Eritre'de üsler kurdu.
- Sudan muhalefetine karşı doğu ve batıda silahlı eğitim kampları kurdu ve onlara lojistik destek sağladı.
- Etiyopya muhalefetine karşı silahlı eğitim kampları kurdu ve onlara lojistik destek sağladı.
- Somali örgütlerine karşı silahlı eğitim kampları kurdu ve onlara lojistik destek sağladı. Ayrıca onlardan bir kısmına sahip olma karşılığında Somali sularındaki korsanlara teknik ve lojistik destek sağladı.
- Yemen (Husiler) muhaliflerine karşı silahlı eğitim kampları kurdu, ona imkanlar verip, lojistik destek sağladı.
- Cibuti topraklarının bir kısmını işgal etti, BM'nin uyarılarına rağmen geri çekilmedi.

Güvenlik Konseyi'nin 1907 Sayılı Kararı
Afewerki rejiminin Cibuti ile tartışmalı olan topraklardan çekilmeyi reddetmesi ve BM'den çıkan 1882 sayılı karara göre Somali silahlı kuvvetlerine silah yardımı yapmayı durdurmayı reddetmesi sonucu, 23 Aralık 2009'da Güvenlik Konseyi 1907 sayılı kararı yayınladı. Bu karar, Eritre'ye silah satımını Somali'deki silahlı muhaliflere silah sağladığı nedeniyle yasaklıyor. Onların arasında "Mücahit Gençler Hareketi" vardır. Ayrıca bu karar hükümet ve ordudaki bireylerinin bankalardaki paralarını dondurma kararı aldı. Yasak metinleri ihlal eden herkes yolculuk yasağı koyduldu ve Somali ve Eritre arasında sefer yapan gemi ve uçaklar teftiş edilmektedir.
Avrupa Birliği, Kanada ve Avusturya bu kararları uygulamayı onayladılar. Bu durumda ABD, hükümet liderlerinin yasaklılar listesinde olduğunu yayınladı.

Eritre'deki İsrail Varlığı
Eritre halkının bağımsızlık için İsrail'in katı tutumu karşısında direnişine rağmen Afewerki rejimi İsrail ile ilişkilerini resmi boyuta taşıdı. Isaias Afewerki ilk yurt dışı ziyaretini Ocak 1993'de İsrail'e giderek yaptı. Şimon Peres ziyaretin arkasından "İsrail, Kızıldeniz bölgesinde önemli bir dost kazandı" dedi.
Şubat 1993'de ise Isıas Afewerki İsrail'i yeniden ziyaret etti. Bu ziyaret sırasında İsrail başbakanı İzak Rabin ile buluştu ve iki ülke arasında bir takım antlaşmalar imzaladı. İsrail, bu antlaşmalar gereğince Dehlek ve Fatıma adalarında askeri üs bulundurması karşılığında Eritre'ye tarım, askeri ve özel emniyet güçlerinin eğitimi, deniz kuvvetlerinin inşası alanlarında yardımlar sundu. İsrail üsleri burada Babu'l Mendeb ve Kızıldeniz'e uzaman Arap devletlerini gözlemektedir. İsrail konsolosluğu Eritre'de resmi olarak 27.04.1993'de açıldı. İki ülke arasında üst düzey diplomatik ilişkiler vardır.  Eritre'de bir takım yahudi şirketleri değişik yatırım alanlarında ticaret yapmaktadırlar.

Eritre Muhalefeti
1993'ün Mayısı uluslararası toplum, bağımsızlık için Eritre halkının oyları ile yapılan referandumdan sonra Eritre'nin bağımsız bir devlet olduğunu ilan etti. Bu 40 seneden fazla devam eden mücadele ve direnişlerin sonrasında gerçekleşmiştir. Eritre'nin tüm şehir ve köylerinde halkın sömürgecilerin elinden çektiği acı azaptan kurtulmasının ve bağımsızlığının sevinci adına yapılan gösteriler her yanı kaplamıştı. Zannettik ki, halkın maslahatlarını gözetecek ve yıllardır sömürgecilerin çizmelerinin altında yaşadıkları azabın yerini alacak akılcı bir hükümetin gözetiminde güvenlik ve istikrar hüküm sürecek!
Bu mutluluk uzun sürmedi, Eritre halkı bağımsızlık yalanlarını ortaya çıkardı. Onların rüyaları özgürlük şafağının kapkaranlık bir diktatörlük gecesine dönüştüğü bir kabus oldu. Sıkıntı fasıllarından bir fasıl başladı.
Sadece bununla da kalmadı, Eritre örgütlerinden özgürlük ve bağımsızlık için mücadele veren yol arkadaşlarını da inkar ettiler. Arkadaşlarını kovdular, öldürdüler, hapishanelere koydular.
Bu şartlar altında Eritre örgütlerinin elinde cihad ve mücadeleye devam etmek adına yeniden toplanmak ve ilk noktaya geri dönmek dışında başka bir şek kalmamıştı. Bunları da, bu zalim ve bozuk rejimden kurtulmak, yüzlerin tekrar gülmesi, saldırı ve zorbalıktan çok fazla zarar görmüş bölgelerde güvenlik ve istikrarı sağlamak için yapacaklardı.
Mevcut rejime muhalif çalışmalar en kapsamlı şekilde neticelendi. Birliği, birbirlerini tutmaları ve programlarındaki organizenin kemikleşmesi sayesinde Eritre örgütlerinin hepsi "Eritre Demokrat İttifakı" olarak isimlendirildi. "Eritre Demokrat İttifakı"  bünyesinde en azından programın en alt seviyesini beraberce yürütmeye söz vermiş 11 örgüt bulunmaktadır. Bölgesel ve uluslar arası düzeyde karşılaştıkları sıkıntı ve zorluklara rağmen hala ciddiyet ve sabırla çalışmaktadırlar. "Eritre İslami Reform Hareketi", Eritre rejiminin karşısında en bariz muhalif örgüt olarak bilinmektedir.

Eritrean İslamic Islah Movement
www.islaher.org
ktranet@gmail.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder