Evet... 12 Eylül 1980 askeri darbesinden 30 sene sonra yine bir 12 Eylül günü Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşları arasından oy kullananların tercihi % 58 EVET, % 42 HAYIR oldu. Belki vergilerin düşmesini etkilemeyecek, belki benzin fiyatlarında bir indirime gidilmeyecek ama ülke tarihi açısından önemli bir dönem olduğunu teslim etmek yanlış olmaz. Bizim gibilerin tercihlerinin BDP'nin boykotçuları ile beraber oranının yüksek olması da işin enteresan tarafı.
Tarihe not düşülmesi bakımından bugünün referandum sonuçlarının ülke haritasına dağılımı ve şehirlere göre bakışını eklemeyi uygun görüyorum.
Analiz olarak yapılabilecek birkaç tesbitim var, onları burada paylaşmakda sakınca görmüyorum.
1. Haritaya bakar mısınız. Kürtler ve PKK ülkenin bölünmesini istiyor diyenlere inat tuzu kuru bir kesimin ülkenin sahil şeridini tamamen kapattığını ve ülkeyi böldüğü gerçeği herhalde daha aşikar. Ben tercihlerinin HAYIR olmasını söylemiyorum, tabi ki insanlar kendi hür iradeleri ile tercihlerini yaparlar. Ama burda sanki şunu ben görüyorum. Tuzu kuru koyu laikçi, kemalist orta üst sınıfı insanlar "kardeşim, ben özgürlük ve demokrasi istiyorum ama kendime istiyorum, başkalarına hayır. Benim param var, başkalarının parası olmasın. Benim ülke yönetiminde ve bürokrasisinde etkinliğim var, başkalarının olmasın, ben özgürce okullarda eğitim alayım ama göbeğini kaşıyan adam ve bidon kafalılar almasın."
2. Aynı zamanda bu Laiklerin ülkeye kendi laikliğinin damgasını vurması gibi koca bir "L" harfi Türkiye haritasına işlenmiş vaziyette. Türkiye'nin coğrafi konumu gereği de Akdeniz ve Ege sahilleri bu damganın belirleyicisi olmuş maalesef.
3. Tunç Eli operasyonu ile binlerce kayıp vermiş olan alevilerin memleketi olan Dersim de Hayır oylarının yüksek çıkması sadece Kılıçdaroğluna bağlanamaz: Tayyip Erdoğan ağzı ile kuş tutsa, bu laik kesimin aptalca ve cahilce (okumuş ya bu insanlar) desteklememesi gibi, Dersim halkının da Stockholm sendromuna mı bağlasak yoksa Yavuz Sultan Selim'e olan kinlerini Tayyip Erdoğan'dan çıkarma arzusuna mı bağlasak, genlerinde bir tuhaflık var. Bu insanların tekrar normal insanlar haline gelebilmesi için bilim adamlarının çok çaba sarfetmesi lazım.
4. Ve bugünün en akılda kalan gaflarından birisini de buraya alalım ki tarihe not eksik düşülmesin. Hayır kampanyası yürüten Kılıçdaroğlu Hayır bile diyemedi. Yani jargon müsitse "Kılıçdaroğlu Hayırlı olsun bile diyemedi" denebilir...
5. 15 Temmuz da bir tahminim ve öngörümü yayınlamıştım.
ben Evet oylarının: % 54 olacağını söylemiştim. 4 puan fazla çıktı. Eh bu kadar yanılma olsun de mi. Benim koskoca araştırma şirketlerim yok ki... :)
Not: Resimler eğer net olarak görünmüyor ise üzerlerine tıklayarak büyütülebiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder