24 Ağustos 2011 Çarşamba

Merhamet Denemeleri

Merhameti bir göle mi benzetirsin, yoksa bir ırmağa mı? Eğer yedigöllere gittiysen, oranın güzelliği karşısında mest olur ve evet merhamet böyle bir şey dersin. Ama hayır, durağan suyun kokması sonucu ile karşı karşıya kalırsan eğer, ııh dersin, merhamet kokmaz, kendinden nefret ettirmez dersin. Çaresiz göl benzetmen senin için bir handikap olur.

Peki ırmağa benzettiğinde durum ne ola ki? Devamlı akan bir su, tertemiz, pırıl pırıl. Üstelik kokmaz, durağan su olmadığından. Tamam dersin eğer benzetilecekse ırmak olmalı. Gürül gürül ve tertemiz bir su. Merhamet budur dersin. Fakat o da ne, yağmurların yoğun bir şekilde yağması ile bir bakmışsın ki o gürül gürül akan ırmak, yıkıcı ve öldürücü bir sele dönüşmüş. Ve şüpheye düşersin, acaba merhameti ırmakla da izah edemeyeceksen elinde ne kalır? Çünkü sen bu ikisi ile izah etmeye çalışmışsın.

Tamam o zaman bu ikisi ile izaha çalışmaksa eğer ilkemiz, ikisinde de alınacak ders var demektir.
Bir göl ise bizim izah tarzımız, durağanlığı ile değil etrafındaki güzellikleri ile, ağaçları ile, ormanın görüntüsü ile izah edelim. Ama eğer merhameti durağan ve kokan bir göle benzetmek istemez isek onun o yanından kendimizi kurtaralım.

Merhamet bir göl gibidir, o merhameti yerinde kullanmadığında kokar, kimse ondan faydalanamaz...
Merhamet bir ırmak gibidir. Çağlayan bir ırmak gibi, dağıttıkça dağıtasın gelir. Ama sele dönüşen bir ırmak olduğunda artık o merhametten maraz doğar.

Peki bu kızın şaşkınlığını nasıl izah edelim? Nasıl, nasıl? Hangi kelimelerle bunu kendimize, çevremize anlatalım? Hangi merhamet kalıbına sığar onun o şaşkın ve çaresiz bakışları?
Karaçi'de bir saldırı sonrası amcasının durumunu anlamaya çalışan küçücük bir yavru?

Rabbimiz yok etme, imha etme, öldürme temalı bir din değil, aksine merhamet temalı, diriltme temalı, kazanma temalı bir din sunmamış mıdır?

Uzun tartışmalara girmeye gerek yok, bu dinin ana fikri merhamettir derim. Öyle bir peygamber (sav) gelmiş ki, "Allah senin kalbinden merhameti almışsa ben ne yapabilirim" serzenişi ile merhametin önemini izah etmemiş midir?

Rahman suresinde Rabbim "o halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?" ayetini defalarca kafamıza sokmaya çalışmıştır. Hiç de bu tekrar dolayısı ile kimse bir gocunma hissetmemiştir. Rabbimin bir tasarrufu ve o hikmet sahibi değil mi?
O halde bırkmadan, usanmadan, merhameti dile getirmemiz gerekir. Hayır, hayır ayetteki ile kıyas etme babından değil, önemine inanmış olduğumuz kavramları sık sık dile getirmede örnekleme babından aldım.

Siz de önemli gördüğünüz bir kavram var ise eğer, hakkı da çağrıştırıyor ise, sık sık dile getirin, korkmayın, sıkılmayın, utanmayın, çekinmeyin.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder