20 Temmuz 2010 Salı

Böyle Bir Seçim Olmaz Olsun: Sophie's Choice




Filmin Adı: Sophie'nin Seçimi
Orjinal Adı: Sophie's Choice
Başrol Oyuncusu: Meryl Streep


Hitler Almanya'sında katliama uğrayan yahudilerin anlatıldığı filmler benim ilgimi çekmiştir. Gerçekten de çok güzel ve etkileyici bir dille anlatılır o dönem yaşanan zulümleri. Örneğin
Schindler'in Listesi, örneğin Piyanist gibi. Sophie'nin Seçimi de özellikle Meryl Streep'in mükemmel oyunculuğu ile o dönemi ve Hitler zulmünü açıklar. Birçok etkileyici sahne vardır filmde. Bir nazi subayının: "Biz tanrının görevini üstlendik. O tanrı değil mi öldüren ve yaşatan. Bugün ben de bir kısım yahudileri öldüreceğim, bir kısmını sağ bırakacağım." Bu sözler müslümanlara yabancı değildir. Kur'an-ı Kerim'e baktığınızda Firavun'un da, Nemrut'un da benzer ifadeler kullandığını görürsünüz. Örneğin Nemrut: "Ben de senin ilahın gibi insan öldürürüm ve sağ bırakırım" dediğinde, Hz. İbrahim: "Benim rabbim güneşi doğudan doğuruyor, sen de batıdan doğur bakalım" dediğinde sap gibi kalmıştı o yaratık.
Anlamadığım hususlardan birisi de şudur: Yahudiler o dönemde gerçekten büyük zulümlere maruz kaldılar. Katliamlara uğradılar. Nice kadınlar, çocuklar, analar, babalar, yaşlılar yok edildi. Diri diri yakıldılar. Açıkça soykırıma uğradılar. Hayatta kalanlar gözyaşları içerisinde hayata tutunmaya çalıştılar. Buraya kadar güzel. Peki bu filmler gözümüzün önünde, nasıl oluyor bu filmleri yapıyorlar da Filistin'de aynı Allah'ın kullarına Hitler'in kendilerine yapılan zulümlerin benzerini reva görüyorlar.
Yine Kur'an'da yahudiler için anlatılır: Hz. Musa 40 gün İsrailoğullarından uzaklaştığında 40 günde sapıtmışlardı, ineklere, öküzlere tapar hale gelmişlerdi.
Yani şunun şurasında 2. Dünya Savaşı biteli 100 sene bile olmadı. Acaba genlerindeki sapkınlık hiç bitmeyecek mi?...
Filmi izlediğinizde yaşananlara bir bakar mısınız? Bir annenin çektiği ızdırabı, çocuklarının başına gelen durumu, esir kamplarında yaşadıklarını, gözlerinin önünde kendi insanlarının ölüme gönderilişini, SS subaylarının ve Alman zalimlerinin yaptıklarını...

Sonra da Benyamin Netanyahu'nun gizli kameralara yansıyan rezil sözlerini.
Gazze'de yapılan insanlık suçları...

Yani bu filmleri tekrar tekrar beyinlerine işletircesine izlettirmek lazım bu siyonistlere...
Ve haykırmak lazım herhalde: Bu zalimlikleri yapanlardan ders almadınız mı diye...
Müslümanlar ne kadar nefret etselerde yahudilerden, adaleti ayakta tutmak zorundadırlar. Çünkü: "Bir kavme olan kininiz sizi adeletsizliğe sevk etmesin" ayeti onları bağlayıcıdır.
İHH'dan Bülent Bey'in söylediği söz anlamlıdır: "Eğer yahudilerin filistinlilere yaptığı zulmü ve ambargoyu filistinliler yahudilere yapsa idi biz yahudiler için ambargoyu delmek için giderdik". Bu söz adaletin sözüdür.
Filistin topraklarında müslümanların kaç ailesini öyle mağdur ettiniz, kaç çocuğu ana babalarından ayırdınız, hapishanelere tıktınız.
İzleyin bu filmi...
Utanın...

Film 1982 yapımı...
Hâlâ izlemediniz ise izleyin...
Zalim'in 1940 lı yıllarda Hitler olması ile 2000 li yıllarda Şaron, Lieberman, olması arasındaki fark ne olaki...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder